İzmir depreminin ardından evi ağır veya orta hasar gören binlerce vatandaşımız evlerini yıkıp yenisini yaptırmak için harekete geçti. Binalarda oturan kat malikleri riskli yapı tespiti yaptırdıktan sonra müteahhitlerle anlaşma sağlayıp binalarının yıkımına başlayacak. Ancak burada vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken bazı noktalar var. ilk önce panik havasını bırakmamız gerekiyor. Evimizi hızlı bir şekilde depreme karşı dayanıklı hale getirmemiz gerekiyor doğru ama bunu panik halinde yaparsak daha kötü sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz.
Riskli binaların dönüştürülmesi süreci şu şekilde ilerlemeli;
- Kat malikleri panik haliyle çok hızlı hareket etmekten kaçınmalı. Dönüştürülmek istenen binanın kat malikleri anlaşarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bir kurum veya şirkete risk tespiti yaptırmalı. Riskli yapı tespiti sonucuna göre binanın yeniden yapılmasına veya güçlendirilmesine karar vermeli.
- Bina yıkılıp yeniden yapılacaksa; vatandaş banyosu, mutfağı güzel bir daire değil depreme dayanıklı bir bina yapılmasını talep etmeli.
- Devlet riskli binaların dönüşümünde birçok destek veriyor. Çevre ve Şehircilik bakanımız Murat Kurum uygun parsellerde yüzde 20 imar artışı verileceğini belirtti. Ancak bunun detayları henüz netleşmedi. Yasal düzenleme bekliyoruz. Bakanlık başka destekler de verebilir. Vatandaş süreci takip edip devlet desteklerinden faydalanmalı.
- Evin yenilenmesi aşamasında müteahhit rastgele seçilmemeli. Vatandaş müteahhiti çok iyi araştırmalı. Tecrübesiz, işten anlamayan, tamamen ticari kaygı taşıyan müteahhitler yerine deneyimli, teknik bilgisi ve kadrosu olan, iyi referans edinmiş müteahhitler tercih edilmeli.
- Müteahhitler bu işi fırsatçılığa çevirmemeli. Vatandaşlarımızın can emniyetini sağlamak için bu inşaatı yaptığının bilincinde olmalı. Müteahhitler riskli bina dönüşümünde kar marjını olabildiğince düşük tutmalı.