İncil’de doğrudan faizi yasaklayan bir ayet bulunmamakla birlikte, Hıristiyanlık’ta da faiz yasak kabul edilmiş, önce 1215 yılında Papa III. Innozenz tarafından yasaklanıp, günah sayılmış, hatta ağır bir sermaye suçu olarak kabul edilmiştir. Ancak faiz yasağının kaynağı Musevilik olduğundan, faiz yasağına uyulmamaya başlanmış, nihayetinde 1822 yılında Katolik Kilisesi faiz yasağını tamamen kaldırmıştır.
Kuran’da da faiz açıkça yasaklanmıştır; Bakara Suresi’nin 275’inci ayetinde, “Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır”, 278’inci ayetinde ise “Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve eğer inanmışsanız faizden arta kalanı bırakın. Şayet böyle yapmazsanız, Allah’a ve Resul’üne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tövbe ederseniz artık sermayeleriniz sizindir. Böylece ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz” buyrulmuştur.
Paranın getirisi
Faiz, en yalın anlatımıyla, paranın getirisidir. Bir kimsenin sermayesinden mahrum kaldığı süre için alacağı karşılıktır. Modern ekonomik sistemlerin faiz olmadan çalışması mümkün değildir. Faiz yerine “kâr payı” dağıtılan katılım bankacılığı sisteminde dahi, yıllık dağıtılan kâr paylarının, yıllık faiz oranlarıyla aynı seviyelerde seyrettiği unutulmamalıdır.
Faiz istemek hukuken serbesttir. Tacirler arasında ticari işlerde faiz kararlaştırılmamış olsa bile faiz istenebilir. Tacir olmayanların ise faiz istemeleri, önceden faizle ilgili bir anlaşma yapıp yapmadıklarına bağlıdır.
Devlet, kamu kurumları da alacaklarına, para cezalarına dahi faiz istemektedir.
Faiz oranlarıyla özel olarak 3095 sayılı Faiz Kanunu vardır. Şimdilik yasal faiz oranları, ister ticari, ister ticari olmasın, bütün alacaklar için yüzde 9, basitçe gecikme faizi diyebileceğimiz temerrüt faizi ise ticari işlerde TCMK avans faiz oranıdır ki 2011 yılında yüzde 17.75 iken, şu anda yüzde 9.75’e düşmüştür.
Ticari olmayan işlerde faiz oranının üst sınırı rakamsal olarak vardır, yasal faiz ve temerrüt faiz oranının yüzde 100 ve yüzde 50 fazlası geçerli değildir. Ticari işlerde ise üst sınır tefecilik, ahlaka aykırılık olacak orandaki faizdir.
Çeşit çeşit...
Bankalar ekonominin kalbi gibidirler. Nasıl kalp vücutta dolaşan kanı toplayıp tekrar vücuda, ihtiyacı olan organlar pompalıyorsa, bankalar da vatandaşın elinde olan parayı toplayıp, ihtiyaç sahiplerine kredi olarak pompalamaktadır. Kullandırdıkları kredi karşılığı da faiz geliri elde ederler.
Krediler çeşit çeşittir. Tüketici kredileri, ticari krediler, proje finansmanı krediler, kurumsal krediler vs. Ekonomik olarak hangi alanın desteklenmesi isteniyorsa, o alanla ilgili kredi faizleri düşürüldüğünde kredi kullanımı artar ve sektörel bir canlanma olur.
Konut kredisi faiz oranları yıllık yüzde 13 seviyelerinde. Konut inşaatı sektöründe kâr marjı ise yüzde 100 civarı. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konut kredi faiz oranlarının yüzde 9’lara çekilmesine yönelik çağrısı, konut sektörünün ve inşaata bağlı yan sektörlerin canlandırılması için çok olumlu.
Ama kanaatimce eksiktir. Cumhurbaşkanı’nın aynı çağrısını müteahhitler ve inşaat şirketleri de üzerlerine almalı, kâr marjlarında indirim yapmalıdır.
Hem bankaların, hem de inşaat şirketlerinin birlikte faiz ve konut fiyatlarında indirme gitmeleri halinde ekonominin umulmadık bir şekilde canlanacağı ve tüm ekonomik öngörüleri şaşırtacak bir şekilde büyümeyle 2017 yılını kapatacağımızı söylemek kehanet olmayacaktır. Faiz oranlarında ve kâr marjında indirime gidilmesi halinde hem bankalar hem de inşaat sektörü “sürüm”den kazanacaktır.
Bir koyundan iki post
Konut inşaatı yüzde 17 - 18 faizle kredi kullanılarak yapılmışsa, yani banka hem inşaat şirketine kredi kullandırmış, hem de aynı inşaattan konutların satışında da yüzde 13 civarı konut kredisi kullandırmışsa, “bir koyundan iki post” çıkarılmış olacağı da unutulmamalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın faiz indirim çağrısı bu anlamda da çok haklıdır. Bu gün dünyanın en güçlü ekonomileri arasında yer alan Almanya’da konut kredi faiz oranları yüzde 1.5 - 2 civarında seyrederken, konut inşaatında kâr marjı da yüzde 30 ile 60 arasında seyretmektedir. Şuna inanın, bu faiz oranları ve kâr marjıyla Alman bankaları ve müteahhitleri de çok iyi para kazanıyorlar.
İlk söz son söz olsun
Hukuk çaresiz bırakmaz, faiz oranı kaybınızı karşılamıyorsa, munzam zarar talep edin!