Her ne kadar 2020 yılında 0,64 faiz oranının etkisiyle konut satışları tüm zamanların rekorunu kırsa da son 3 yıl inşaat sektörü için çok da verimli geçmedi.
2018 ekonomik krizinde inşaat sektörü daralmaya gitmişti. Buna bağlı olarak inşaat malzemeleri sanayisinde de üretim ve satışlar azalmıştı.
2020 yılında düşük faizli konut kredisinin etkisiyle tam kriz bitti, toparlanma başladı dedik Pandemi çıktı.
2020 yılının ikinci yarısından itibaren 0,64 seviyesine kadar düşen faiz oranları hızla yükseldi, konut satışları yavaşladı ve yatırımcı bekleme moduna geçti.
Pandeminin de etkisiyle yatırım için uygun ortam bir türlü oluşmadı.
Sadece iç piyasada değil yurt dışı müteahhitlik faaliyetlerinde de azalma oldu. Dünya genelinde Pazar daraldı, yatırımlar beklemeye alındı.
2020 yılında Uluslararası inşaat pazarı yüzde 11 daralarak 473 milyar dolardan 420 milyar dolara geriledi.
ENR’nin her yıl açıkladığı Dünyanın en büyük 250 müteahhiti listesine 2. Sıradan giren Türkiye bu yıl ABD’nin gerisine düşerek 3. Sırada yer aldı. Geçen yıl listeye 44 Türk firması girerken bu yıl 40 firma listede yer alabildi.
Listede yer alan bazı firmalar sıralamada ilerlese de birçok firma geriye düştü.
***
İnşaat malzemeleri sanayisi ise 2018 krizinin aksine bu süreçten olumlu etkilendi. İnsanların evde daha çok vakit geçirmesi tadilat talebini artırdı ve iç piyasada satışlar arttı.
Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede sanayiciler üretimi aksatıp Çin’e de ambargo uygulanınca Türkiye bir anda dünyanın en önemli tedarikçilerinden biri haline geldi.
Özellikle inşaat malzemeleri sanayisine talep çok fazla arttı. İnşaat malzemesi üreticileri yüzde 100 kapasite ile çalışmaya başladı.
2021 yılı haziran ayı itibarıyla yıllık (son 12 aylık) inşaat malzemeleri ihracatı 25,86 milyar dolar ile tarihin en yüksek seviyesine çıktı.
Bir anda tüm sanayiciler ihracata yönelince iç piyasada fiyatlar hızla yükseldi ve tedarik sıkıntısı yaşanmaya başlandı.
İnşaat sektörü daralsa da inşaat malzemecileri büyümeye devam etti.
Gönlümüz sanayicilerimizin daha çok büyümesi, daha çok ihracat yapıp ülke ekonomisini kalkındırmasından yana.
Her zaman söylerim, bir kez daha tekrarlayayım sürdürülebilir kalkınmanın temelinde sanayi ve üretim vardır.
Yalnız iç piyasayı da gözardı etmemek lazım.
İç piyasa her zaman sanayicilerimize lazım olacaktır.
İnşaat malzemeleri sanayisi yeni yatırımlarla, kapasite artışlarıyla daha da büyümeli ama büyürken spekülatif fiyat artışları ve tedarik sıkıntılarıyla iç piyasayı mağdur etmemelidir.