Dünya Gazetesi köşe yazarı Şeref Oğuz "Konut satışları Ocak-Eylül döneminde 2020'nin aynı dönemine göre yüzde 18,3 gerileme ile 949 bin 138 olarak kaydedildi. Satışlar düşse de pandemi de konutun öneminin arttığı görülüyor." değerlendirmesinde bulundu. İşte Şeref Oğuz'un konut sektörünü değerlendirdiği 'Nüfus 90 milyona koşarken konut sorunumuz' başlıklı yazısı...
Türkiye nüfusu 84,3 milyon ve 90 milyona doğru gidiyor. En büyük sorunlardan biri de konut. Konut satışları Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,3 azalışla 949 bin 138 olmuş. Satışlar düşse de salgın döneminde konutun öneminin arttığı ortada…
Sektörün tamamlayıcısı inşaat malzemesi sanayisi 2020’de 282,5 milyon ton üretim yaptı. Sektör ülkemizde otomotiv, tekstil ve hazır giyimden sonra en yüksek ihracat yapan üçüncü sektör konumunda yer alıyor. Bu da iyi bir gelişme…
Halk, yenileme konforunu aldı
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu; “inşaat sektörünün hareketlenmesiyle beraber, yenileme konforuna alışmış halkımızın yenilemeyi de eskiden daha iyi yapacağını tahmin ediyoruz” diyor; “daha önce yüzde 34 olan, 2020 ve 2021’de yüzde 50’ye çıkan yenileme oranı artacak.”
Ev alırken hangisi önemli?
Yapılan araştırmalar ev alırken kolay ulaşılabilir olmasının yüzde 45 etkili olduğunu, alışveriş imkânı olmasının yüzde 20 etkili olduğunu, okula yakın olmanın yüzde 13, kolay araba parkının yüzde 11, çocuklara özel alanın yüzde 6 ve spor tesislerinin ise yüzde 4 etkili olduğu gösteriyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP
1-Konuta yabancı ilgilisinin artmasını nasıl değerlendirmeli?
TL’nin değer kaybı, konutları döviz bazında ucuzlattı. Fakat abartmamalı. Eylül’de önceki yıla göre konut satışlarında yüzde 25,8’lik artış var. Ancak konut satışları içinde yabancıların payı yüzde 4,5 oldu.
2-Konut sektörünün büyümeye etkisi nedir?
Konut sektörü birçok sektörü besliyor. İvme kazanması ana sektör kollarını da canlandırıcı etkiye sahip.
EMTİA MİLLİYETÇİLİĞİ
Türkiye’nin toplam ihracatının miktar olarak neredeyse üçte birini, inşaat malzemeleri sanayisi gerçekleştiriyor. İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan; “emtia milliyetçiliği başlarsa ithal emtiaya bağlı malzeme imalatı durur” diyor. Bizim emtia babayiğitlerine ihtiyacımız var yani…
Peki, nasıl mı? Örneğin Çin; ‘ben artık iç tüketime döndüm’ dediği an, orada imalat yaptıran ya da oradan malzeme alanların hepsi yeni kaynaklara dönmek zorunda kalacak. O zaman belki de bu durum ülkemizde başka bir fırsatı doğuracak; birleşerek, ölçek üzerinden emtia sanayisi oluşturulacak.