Para Politikası Değil, Batma Politikası!

Niyazi Gültekin

Ekonomik krizin yaşanmaya başladığı günden bu yana hep söylüyorum Türkiye’nin tek bir sorunu var: faiz, faiz, faiz!

Faiz dışındaki bütün sorunlar kolayca aşılabilir. Ancak piyasaların rahatlaması, ticaretin ve üretimin gelişmesi için faiz oranlarının bir an önce düşmesi gerekiyor.

13 Eylülde faiz oranlarını 17.75’ten yüzde 24’e çıkaran Merkez Bankası bugün açıkladığı faiz kararında bizi tekrar hayal kırıklığına uğrattı.

Merkez Bankası ne yazık ki para politikası değil, batma politikası yürütüyor.

Merkez Bankası’nın aldığı her faiz kararı reel sektörün sonunu getirirken, finans sektörünün kârına kâr katıyor.

***

Ülkenin büyümesi, üretimin artması, ticaretin gelişmesi için faiz oranlarının düşük olması şart. Bu faiz oranları reel sektörün altından kalkacağı bir faiz oranı değil.

Şu anda gerek inşaat sektöründe, gerek diğer sektörlerde üretim yapan tüm şirketler kârlarını alıp bankaya bırakıyor.

Şu anda reel sektör kâr etmiyor ve bu bir süre daha böyle devam ederse sonuçları çok daha ağır olacak.

İşsizlik artacak, enflasyon daha da yükselecek ve önüne geçilmesi imkansız bir hal alacak.

Döviz artmasın diye faizi artıranlar; enflasyon ve işsizlik artacağına bırakın döviz artsın.

Dövizin artmasıyla ekonomimiz zarar gördü ancak dış ticaret açığımız azaldı, cumhuriyetin en yüksek ihracat rakamlarını yakaladık.

Bir bakıma dezavantajlı bir durumu kısmen lehimize çevirdik. Ancak dövizdeki artışı faiz artışıyla durdurmaya çalışanlar iç piyasayı neredeyse batacak seviyeye getirdi.

Yüzlerce firma konkordato ilan etti, yüzlercesi konkordato ilan etmek için sırada bekliyor.

***

Hükümet yaşanan krizin etkilerini azaltmak için çeşitli teşvikler verdi. Ancak hiçbiri işe yaramadı. Piyasanın hareketlenmesi için verilecek her teşvik havada kaldı ve kalmaya devam edecek.

Piyasalar sadece ve sadece faiz oranlarının düşürülmesi ile düzelir.