Pandemi döneminde Türkiye’ye yönelen siparişlerin etkisiyle kapasite büyüten ve ihracatını artıran sektörlerden seramik, şimdi üretimde hammadde endişesi yaşıyor. Geçen yılı 1,31 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan sektörünün temel hammaddesi kil üretim sahalarında faaliyetlerin bitme noktasına gelmesi ve yeni alanlar için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın maden şirketlerine izin vermemesi nedeniyle hammadde temininde büyük bir riskle karşı karşıya. Türk seramik sektörünün kullandığı kilin yüzde 90’ı İstanbul’daki Şile havzasından çıkarken, maden şirketleri işletme ruhsatı aldığı bölgenin sadece yüzde 40’ını kullanabiliyor. Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan işletme ruhsatı alan sektör, hammaddenin elde edilebilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin bekliyor. Şile bölgesindeki rezerv alan tespitinde daralmaya gidilmesinin seramik sektörü için büyük risk oluşturduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, hammadde rezervlerinin acilen ekonomiye kazandırılması gerektiğini belirtiyor.
"Üretim için hazır kıta bekliyoruz"
Sektör temsilcileri, yaşanılan sorunların nedenlerini ve çözüm önerilerini DÜNYA’ya anlattı. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Ticaret Bakanlığı, iç piyasada tedarik sorunu olabileceğini düşünerek, bu ürünü kayda aldı. Maden şirketlerimiz Şile’de yeni üretim faaliyetleri için izin talep ediyor. 30 hektarlık işletme yapılabilecek alan var. Bölgedeki faaliyetler için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda işletme ruhsatları alındı. Ancak, Tarım ve Orman Bakanlığı izin vermeye pek sıcak bakmıyor. Atılan adımların tedarik arzından kaynaklı bir sıkıntıya yol açmaması gerekir. Bakanlık, üretim izni verirse hem ihracat artacak hem iç piyasada tedarik sorunu kalmayacak hem de iç piyasada fiyatlar dengelenecek” dedi.
Hammadde ihtiyacı artacak
Seramik sektöründe müthiş bir yatırım atağı olduğunu söyleyen Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erdem Çenesiz de, “İlave olarak seramik kaplama malzemeleri ve vitrifiye seramik alanlarında 10'dan fazla yeni tesis devreye giriyor. Bu kadar yeni tesis için hammadde sahalarının genişletilmesine ihtiyaç var. Şile bölgesinde kil rezervleri seramik sektörü için stratejik değere sahip. Bu bölgede rezerv alan tespitinde daraltmaya gidilmiş olması sektörümüzün önündeki en büyük risklerden birisi. Bu nedenle yeni yatırımlar dikkate alınarak ivedilikle bir planlama yapılması ve Şile bölgesi ruhsatlama alanında genişlemeye gidilmesi gerekli. Adeta zamanla yarışır bir süreç yaşıyoruz. Kamu ve özel sektör iş birliğiyle hızlı hareket ederek sonuç elde edeceğimize inanıyoruz” diye konuştu.
Rezervin yüzde 40'ı kullanıma açık
Seramik sektöründe son 1-1,5 yıl yılda 100 milyon metrekare ürerinde kapasite artışı olduğunu ve kil talebinin oldukça arttığının altını çizen Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği (SERHAM) Başkanı Abidin Kayı, Ukrayna’da yaşanan savaş dolayısıyla Avrupa ülkelerinin Türkiye pazarına odaklandığını kaydetti. Türkiye’nin de ihracatının arttığını ve yılsonunda 2-2,5 kat büyüme öngörüldüğünü ifade eden Kayı, “Sektöre talep yoğun ancak üretimde yeni alanlara ihtiyaç var. Orman izinleri ile ilgili sıkıntılar yaşanmasaydı, ihracat kısıntına da gerek kalmazdı. Yurt içinde artan kapasite ihtiyacına karşılık arz sıkıntısı olmazdı. İç piyasa ve ihracat aynı anda rahatlıkla yapılabilirdi. Bugün, maden ruhsatlı kil, kum bulunduran alanların yüzde 40’ını kullanabiliyoruz. Türk seramik sektörünün kullandığı yüzde 90’ını Şile havzası karşılıyor, ikame bir havza bulunabilmiş değil. Bu nedenle hammadde rezervlerinin kullanımı için gerekli adımların atılması lazım” diye konuştu.
Ticaret Bakanlığı, kil ihracatını kayda bağlamıştı
Dünyada en büyük kil üretimi Ukrayna’nın Donbass bölgesinde yapılıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından savaş Donbass bölgesinde yoğunlaşınca kil üretimi durdu. Dünyanın en önemli kil ithalatçıları başta İspanya ve İtalya olmak üzere Avrupa ülkeleri. Donbass’a alternatif arayan ülkeler, Türkiye’de kil üretiminin yüzde 90’ının gerçekleştiği Şile’yi buldu. Şile’den kil ihracatının hızlı bir şekilde artması nedeniyle Ticaret Bakanlığı, iç piyasada arz sıkıntısı oluşmaması için bu ürünün ihracatını kontrol altına aldı. Sektör temsilcileri, Şile bölgesindeki rezerv alanlarının işletmeye açılmasıyla hem iç piyasanın rahatlayacağını hem de ihracatta önemli bir fırsat yakalayacaklarını dile getiriyor.