Kamu-Özel İşbirliği (PPP) modeli ile İsparta, Eskişehir ve Tekirdağ'da inşa edilen şehir hastanelerinin yatırımlarını üstlenen Akfen İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Selim Akın ile devam eden hastane projelerini ve sağlık sektöründeki hedeflerini konuştuk...
Kaç şehir hastanesi projesinde varsınız; bunların kapasitesi, yatırım bütçeleri, yapım süreçleri ve planlanan teslim tarihleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Akfen İnşaat olarak, Kamu-Özel İşbirliği (PPP) modeli ile bugüne kadar İsparta, Eskişehir ve Tekirdağ şehir hastaneleri projelerinin yatırımlarını üstlendik. Toplam 2 bin 316 yatak kapasitesine sahip 3 şehir hastanesi projesi için 3.5 milyar TL yatırım yapacağız.
HELİKOPTER PİSTİ OLACAK, DEPREMDEN ETKİLENMEYECEK
Üç hastane projemizde Sağlık Bakanlığı şartnamelerine uygun olarak en yeni teknoloji ve ekipmanlar ile donatılacak. Helikopter pisti ile çok acil durumlarda hastalar havadan hastaneye ulaştırılabilecek.
Isparta, Eskişehir ve Tekirdağ Şehir Hastanelerinde uygulanacak olan trijen ve deprem izolatör sistemi Türkiye'de ilk olma özelliğini taşıyor. Trijen sistemi doğalgazdan elde edilen enerjiyi elektrik, ısıtma ve soğutma olarak dağıtıyor. Deprem izolatörleri, temelle bina arasına konulan metal plakalar ile binanın deprem anında minimum etkilenmesini sağlıyor.
ISPARTA 755 YATAKLI
Isparta Şehir Hastanesi'nde sona yaklaştık. Projeyi, planladığımız tarihten yaklaşık 7 ay önce bitiriyoruz. Aralık ayında Sağlık Bakanlığı'na teslim edeceğiz. Türkiye'nin en hızlı bitirilen ilk Şehir Hastanelerinden biri olacak. Buna göre; toplam 167 adet polikliniği, 20 ameliyathanesi ve toplam 755 yatak kapasitesi ile bölgesindeki sağlık hizmetlerini iyileştirecek. 222 bin m2 kullanım alanıyla aynı zamanda özel bir kadın doğum ve çocuk hastanesine sahip olacak.
ESKİŞEHİR 2017 SONUNDA HİZMETE GİRECEK
Eskişehir Şehir Hastanesi, genel hastane, onkoloji hastanesi ve kardiyovasküler cerrahi bölümleri haricinde sahip olacağı adli ve psikiyatri gibi özel güvenlik isteyen birimleri ile bu alanlardaki tüm ihtiyaçları karşılayabilecek. Projenin inşaatına bu yıl içinde başladık; 333 bin metrekarelik kullanım alanı, 981 yataklı Ana Hastane ve 100 yataklı yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi (YGAP) toplam 1081 yatak kapasitesi, 264 polikliniği, 36 ameliyathanesi ve sahip olacağı dünya standartlarındaki ileri teknoloji medikal ekipmanları ile bölgesinin sayılı hastaneleri arasında yer alacak. Bu projemizi 2017 yılı sonuna kadar tamamlayarak Sağlık Bakanlığı'na teslim etmeyi hedefliyoruz.
TEKİRDAĞ'IN TEMELİ ÇOK YAKINDA ATILIYOR
Tekirdağ Şehir Hastanesi ise 169 bin metrekarelik kullanım alanı 369 yatak genel hastane, 64 yatak yoğun bakım, 32 yatak yenidoğan yoğun bakımı, 8 yatak mahkûm servisi, 2 yatak yanık birimi 5 doğumhane yatağı ve 12 ameliyathanesi olmak üzere toplam 480 yatak kapasiteli olarak inşa edilecek. Bu projemizin inşaatına da en kısa sürede başlamayı hedefliyoruz.
Altyapı, üstyapı ve otel projelerinde önemli bir tecrübeniz var. Bu tecrübeleri hastane projelerine nasıl taşıyorsunuz?
Havalimanları, konut, doğalgaz boru hatları, okullar ve enerji santralleri gibi Türkiye'de büyük ölçekli projelere imza atmış köklü bir geçmişimiz var. Şehir hastaneleri projeleri ile şirketimizin altyapı alanındaki yıllara dayanan deneyimi ve uluslararası standartlarda binalar geliştirmedeki uzmanlığını sağlık alanında göstermeye devam ediyoruz.
Yatırımını üstlendiğimiz üç şehir hastanesinde depreme karşı dayanıklılık sağlayan ve deprem şiddetinin hastane içinde hissedilmesini azaltan özel bir trijen ve deprem izolatör sistemi kullanıyoruz.
Oldukça çevreci olan bu sistem ile bina içindeki enerji verimliliğini de arttıracağız. Ayrıca hastanelerde bulunacak özel jeneratör sistemi elektrik kesintilerinden mağduriyet yaşanması ihtimalini sıfıra indirecek.
DİJİTAL VE AKILLI HASTANE
Projelerimiz güçlü altyapının yanı sıra dijital teknolojilerle desteklenecek ve Sağlık Bakanlığının öngördüğü şekilde "akıllı hastane" formatında hizmet sunacak. Konfor ve hizmet kalitesi ile fark yaratacaklarını düşünüyoruz.
Şehir hastaneleri aynı zamanda sağlık sektörünün "kentsel dönüşümü" olarak da ele alınabilir. Türkiye'deki mevcut potansiyeli göz önünde bulundurduğunuzda, bu dönüşümün gelecek projeksiyonuna ilişkin nasıl bir öngörüye sahipsiniz?
Şehir hastaneleri projeleri, Türkiye'de sağlık sektörünün altyapısının iyileştirilmesi bakımından hayati önem taşıyor. Projeler, ülkemizdeki sağlık hizmetleri daha modern koşullarda sağlanacak. Projelerin teknolojik altyapısı ve donanımı oldukça yüksek olacak. Ayrıca dünyada ender görülecek hızda ve düzeyde sağlık göstergelerimizi iyileştirerek, küresel bir başarı örneği sergileyeceğiz.
YENİ İHALELERE DE GİRECEGİZ
Önümüzdeki dönemlerde ihaleye açılacak yeni şehir hastaneleri projelerinde de yer alarak bu alandaki yatırımlara ilgimizi devam ettirmek istiyoruz. Kamu-Özel İşbirliği (PPP) modelinin Türkiye'de önünün açık olduğuna inanıyoruz. İlk etapta hastane projelerinden başlandı ama altyapı yatırımları için benzer şekilde hayata geçirilebilir. Akfen İnşaat olarak bu alandaki varlığımızı artırmak ve Kamu-Özel İşbirliği (PPP) projelerinin önemli bir oyuncusu olmak istiyoruz.