31 Mart 2019 yerel seçimlerine sayılı zaman kala çok sayıda kişi aday adaylığı başvurusunda bulundu.
Yerel yöneticiler, kentlerin geleceği açısından çok önemli.
Kentlerin geleceğine karar verecek olan yerel yöneticilerin de seçimine çok özen gösterilmelidir.
Siyasi partilerin üst düzey yöneticileri belediye başkan adaylarını ve meclis üyesi adaylarını seçerken sadece siyasi stratejileri ve kişisel ilişkileri değil, kenti ve kentin tüm dinamiklerini de düşünmek zorunda.
Belediye başkan adayları seçilirken, şehircilikten anlayan, imar planlarını bilen, şehre artı değer katacak kişilere öncelik verilmeli.
***
Adaylar belediye başkanı seçildiğinde, işi makam koltuğunda öğrenmeye başlamamalı.
Belediye başkanı eğer şehircilikten, imar planlarından, kentsel dönüşümden, mimariden hiç anlamıyorsa 5 yılda ancak bu konulara vakıf olabilir.
***
Mart 2019’dan sonra göreve gelecek olan belediye başkanlarının, sistemi sil baştan değiştirmesi de yanlış bir politikadır.
Şehircilik; belediye başkanının değil, belediyenin politikası olmalıdır.
Şehri planlarken uzun vadeli hesaplar yapılmalı ve yöneticiler değişse dahi bu uzun vadeli hesaplar sürdürülmelidir.
Belediye başkanları kenti şahsi zevklerine göre değil; bilime, talebe ve sürdürülebilirliğe göre dizayn etmelidir.
Kentin imar planları yenilenirken veya yeni bir gelişim bölgesi belirlenirken belli kişilere rant sağlamak düşüncesinden uzaklaşılmalı ve kentin rantı kentlilere adil olarak dağıtılmalıdır.
***
İzmir’in en büyük sorunlarının başında çarpık yapılaşma, sosyal ve yeşil alan yetersizliği, trafik, otopark ve kentsel dönüşüm gibi kentin imarı ile ilgili sorunlar geliyor.
Ada bazlı imar planlarının bir an önce yapılması, kentsel dönüşümün hızlandırılması ve sorunların çözümleri noktasında acil bir eylem planı hazırlanması gerekiyor.
İnşallah siyasi parti yöneticileri, bu konularda cesurca adımlar atacak, kentin sorunlarının çözümü noktasında çok istekli ve bu işten iyi anlayan kişileri tercih ederler.