Konut kredilerinde 240 ay vade ve düşük faiz kampanyaları ile sektörün yeniden canlanacağını ifade eden Ferruh Örel, “Seyrek’ten daire alanlar yüzde 50 oranında kazanç sağladı. Seyrek şu anda İzmir’in en çok kazandıran bölgelerinden biri. Yatırımcı da konut alırken her zaman uzun vadeli düşünür. Üniversite’nin kapanması her ne kadar sektörü olumsuz etkilese de Bakırçay Üniversitesi’nin ağustosta açılacak olması ve oluşacak konut talebi yatırımcının ilgisini azaltmadı. 2016’nın ilk yarısından sonra buradaki satışlarda büyük bir hareketlilik bekliyoruz” dedi.
SEYREK HİÇ DEĞER KAYBETMEDİ
Seyrek’te gerçekleşebilecek en kötü senaryonun gerçekleştiğini bun rağmen değer kaybetmediğini belirten Ferruh Örel okulun açılmasıyla bu kötü senaryoların etkisinin de son bulacağını belirtti. Örel şu ifadeleri kullandı, “Seyrek’in can damarı üniversite. Gediz Üniversitesi açıkken, 8 bin öğrenci ve 2 bin öğrencisi varken konut satışları çok hızlı ilerliyordu. Ancak Seyrek’in tüm bu kötü senaryolar karşısında değer kaybetmişliği yok. Hükümetin Gediz Üniversitesinin taşınmazlarının atıl kalmayacağını, Bakırçay Üniversitesi olarak devam edeceğini şeklindeki açıklamaları Seyrek’in nabzını sürekli yukarıda tuttu. Arsa fiyatları son birkaç sene içerisinde 6 kat arttı. Son dönemde arsa ve konut fiyatlarında herhangi bir gerileme olmadı. Buradan daire alan yatırımcı neredeyse yüzde 50 kazanç sağladı. Okulun kapanması dışında ülkemizin yaşadığı bazı talihsizlikler var. Biz bunları kalıcı görmüyoruz. Biz yatırımlarımızdan vazgeçmiyoruz. Ülkemize inanıyoruz. Yatırımlarımıza bu yıl da kaldığı yerden devam edeceğiz. Seyrek hiçbir zaman geri gitmedi. Hep değerlendi. Bu güzel tablo bizi burada tutuyor. Tüm yatırımlarımızı Seyrek bölgesinde gerçekleştiriyoruz.”
SEYREK’TE KAZANMAYAN KİMSE YOK
Arsa sahibinden konut alıcısına kadar herkesin kazançlı çıktığını belirten Örel sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Kimse kısa vadede kazanç düşünmüyor. Herkes kalemi kağıdı alıp hesabını yapıyor. 2013 yılında burada imarlı arsaların metrekare fiyatı 400-500 lirayken şu anda en kötü lokasyonda metrekare fiyatı 1.000 TL’den başlıyor. Buranın ne kadar değer kazandığının göstergesi. Konut piyasasında ilk alanlar daha çok kazanıyor. Sonradan alanlar da her zaman kazanıyor ama ilk almak daha çok kazandırır. Değer kazanan bölgede herkes kazanır. Müteahhit de kazanır, arsa sahibi de kazanır, daire alan da kazanır. Burada kazanmayacak kimse yok.”
2016 FİYATLARIYLA SATIŞLAR DEVAM EDİYOR
Yeni yılda inşaatı bitmiş ve inşaatı devam eden projelerde fiyat artışına gitmediklerini ifade eden Örel, “Dolardan dolayı inşaat malzemeleri fiyatları bir anda arttı. Devam eden projelerimize bunu zam olarak yansıtmadık. 2016 fiyatları ile satışlarımız devam ediyor. 2016 yazına kadar okulun kapalı olmasından dolayı zararı yatırımcıya yansıtmayacak kampanyalar başlattık. Örneğin bir kampanyamızda okul açılana kadar konut alıcısının taksitlerini biz ödüyoruz. Uzun vadelilerde düşük faiz, peşin ödemelerinde ciddi indirimlerimiz var. Burada birçok proje yaptık. Hayata geçireceğimiz birçok proje var. Amacımız yatırımcıya da kazandırmak. Buradaki amortisman süresi 14-15 yıl. İzmir ortalaması 17 yıl. Yatırımcının 2-3 yıllık bir kazancı var. Bu da ciddi bir rakama denk geliyor. Ticari alanlarımızda amortisman süreleri 200 ayın altında” dedi.
İNŞAAT MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞIN TÜKETİCİYE YANSITMAYACAĞIZ
2017 yılında başlayacak olan projelerde inşaat maliyetlerindeki artışların tamamını tüketiciye yansıtmayacaklarını belirten Örel sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Yeni başlayacak projemizde hem arsa fiyatlarındaki artış hem de doların yükselmesinin ardından inşaat malzemelerindeki zamlardan dolayı ister istemez konut fiyatlarında bir artış olacaktır. Bu artışın önüne geçmek mümkün değil. Ama biz fiyat artışını en azami düzeyde tutacağız. İnşaat malzemelerindeki zamların tamamını tüketiciye yansıtmayacağız. Gerekirse kendi karımızdan kısacağız ama fiyatları belli bir düzeyin üstüne çıkarmayacağız.
İLK ETAPTA 5 BİN KONUTA İHTİYAÇ VAR
Üniversitenin açılmasından sonra 10 binin üzerinde nüfusun Seyrek’e geleceğini bu nüfusun konut ihtiyacının 5 bine yakın olacağını belirten Örel stoktaki konutların yetersiz kalacağını ifade etti. Örel şu sözlere yer verdi, “Projelerimize başlamadan ciddi Ar-Ge çalışmaları yaptık. Bakırçay Üniversitesi’nin 8-10 binlik bir kapasitesi var. Ama çevresi büyümeye müsait. Çevresi açık ve kendi üniveristenin mülkiyetinde arsalar var. Üniversite büyüdükçe yatırımlarımız büyüyecek. Üniversite açıldığında burada sadece öğrenciler yaşamayacak. Akademisyenler, üniversite personeli ve aileleri ve birçok kişi yaşamaya başlayacak. Katip Çelebi Üniversitesi 10 kilometre uzağımızda Katip Çelebi’den birçok öğrenci de burada ev kiralıyor. 6-7 ay sonra okul açıldığında konut talebi bir anda artacak. Şu anda Seyrek’te 2 bine yakın konut var. İlk etapta yaklaşık 5 bin konuta ihtiyaç olacak. İlerleyen süreçte üniversitenin de büyümesiyle konut ihtiyacı ve konut üretimi artarak devam edecektir.”
SEYREK’E GÜZEL BİR ŞEKİL VERMEK İSTİYORUZ
Ferruh Örel son olarak şunları dile getirdi, “2000 yılından sonra inşaat sektörünün gidip değerlendirmediği bir yer yok. Seyrek değersizleşecek diye hiçbir zaman endişemiz olmadı. Seyrek’te satışlardan gayet memnunuz. Seyrek dışında hiçbir yer beni mutlu etmiyor. Seyrek en kötü senaryoları geçirdiği bugünlerde bile İzmir’de en çok gelişen bölgelere yarışıyor. Biz seyrek’e çok inanıyoruz. Üzerinde çok titiz çalışıyoruz. Burası işlenmemiş bir hamur. Hamura nasıl şekil verirseniz o şekilde gider. Biz buraya güzel şekil veriyoruz. Buranın geleceği çok parlak.”
Zübeyit Garip/ İnşaat Deryası