TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şubesi Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı basın açıklamasında, “Planlama disiplininin temel kısıtlarından olan “Korunan Alanlara” yönelik, 2012 yılında yürürlüğe giren “Korunan Alanların Tespit, Tescil Ve Onayına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Yönetmelik” kapsamında hazırlanan “Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu”nun son günlerde İlimiz kamuoyunda tartışıldığı bilinmektedir.Bu rapora ilişkin bilgi kirliliklerinin oluşması sebebiyle konuya ilişkin Şubemizce açıklama yapma gerekliliği duyulmuştur.
Derece, 2.Derece ve 3.Derece Doğal Sit Alanlarına yönelik uygulamalar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 728 sayılı Doğal (Tabii) Sitler, Koruma Ve Kullanma Koşulları İle İlgili İlke Kararı ile yürütülmektedir. Tartışmaya konu 2012 yılında yürürlüğe giren Yönetmelik’te “Korunan Alan” statüleri; “Kesin Korunacak Hassas Alanlar”, “Nitelikli Doğal Koruma Alanları” ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları” olarak yeniden adlandırılmıştır. İki mevzuat arasındaki farkları incelediğimizde:
Derece Doğal Sit Alanlarında rekreasyon amaçlı günübirlik tesisler yapılıyorken, 2012 tarihli Yönetmelik ile birlikte yeniden tanımlanan Sit Kategorilerine göre bu alanlar “Kesin Korunacak Hassas Alanlar” olarak tanımlanmış olup, yapı yasağı getirilerek mutlak korunması gereken alan olarak belirlenmiştir.
Derece Doğal Sit Alanı olarak belirlenen alanlarda Turizm Yatırım ve Turizm İşletme Belgeli Turistik Tesislerin yapılabildiği alanlar iken, Yönetmelik ile bu alanlar Nitelikli Doğal Koruma Alanları şeklinde yeniden tanımlanarak çadırlı kamp alanları, bungalov ve günübirlik faaliyetlerin yapılabildiği alanlar olarak tanımlanmıştır.
Derece Doğal Sit Alanları “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları” şeklinde yeniden tanımlanmış olup, bu alanlar turizm ve yerleşme alanlarına izin veren alanlar olarak belirtilmiştir.
İlimiz yüzölçümünde %14,5 lik bir orana sahip olan Doğal Sit Alanlarında;
Doğal çevrenin bilinçsizce tahrip edilmesi,
Yaklaşık 30 yılı aşan süredir Koruma Amaçlı İmar Planlarının tamamlanamamış olması,
Teknik altyapı hizmetlerinin yapılamaması,
“Kaçak Yapılaşma” sorunun sıklıkla karşımıza çıkıyor olması,
çevreselve sosyal olarak ilimizdeki en ciddi sorunlardan biridir.
Sit alanlarının irdelenmesi konusunun kamuoyunda yer almasını müteakip Şubemizce Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri ile görüşülmüş olup,
Alınan bilgiye göre; söz konusu çalışmaların Kurum Görüşlerinin tamamlanmasının ardındanMuğla Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından tekrar irdelenmesinin ardından gerekli değişiklik ve düzenlemeler ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderileceği, son olarak Bakanlıkça uygun bulunması durumunda söz konusu “Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu”nun onaylanarak ilgili İdarelerce kamuoyuna ilan edileceğinin bilgisini almış bulunmaktayız.
Şubemizce yapılan araştırmalar neticesinde;
Tartışmaya konu çalışmanın doğrudan imara açılacak yerleri gösterdiği söylenemez ki; söz konusu sit irdelemesine ilişkin çalışma İmar Planı vasfı taşımamakla beraber, İmar Planı kararı birçok kurum görüşlerini, teknik ve bilimsel araştırmaları gerektirmektedir.
Bakanlıkça yürütülen çalışmalar “Kaçak Yapıların Yasallaşması”na neden olabilecek, “Kaçak Yapılaşma” sorununa yönelik çözümlerin bu Araştırma Raporu ve sonrasında yapılacak düzenlemeler ile hayata geçirilmesi de düşünülmelidir.
Bir kentin can damarları olan Altyapı hizmetlerinin sunulmasında mevcutta yaşanan sıkıntılar artabileceği gibi; Doğal ve Ekolojik çevrenin daha hızlı tahrip olabileceği endişesini taşımaktayız.
Günümüze kadar İlimizin birçok noktasında yaşanmış olan “Plansızlık” problemleri devam etmekte iken; bu çalışmanın onaylanması durumunda “Onaylı İmar Planlarının” hukuki durumları birer muamma olacak, yürütmelerinin durması mümkün olabilecek ve”Çevresel ve Sosyal Değerlerin Hızla Tahrip Edilmesi” de söz konusu olabilecektir. Bu nedenle “Planlama Altyapısı” da göz önünde bulundurulmalı, günü kurtarıcı çözümler yerine; planlı ve koruma-kullanma dengesini gözeten yaklaşımların önü açılmalıdır.
8 Kasım Dünya Şehircilik Günü’nün 40.yılı etkinliklerinin düzenlendiği bugünlerde,Ülkemizin cennet köşelerinden olan Muğla İlimizde odamızca çevresel değerlerin kaybedilebileceği endişesini taşımakla birlikte, TMMOB Şehir Plancıları Odası Muğla Şubesi olarak yapılacak çalışmalarda meslek alanımız ile ilgili olarak Muğla’nın değerleri ve çıkarları doğrultusunda, her türlü görüş ve çözüm önerilerine katkı koyacağımızın ve “Doğa Harikası” olan Muğla İlimizin değerlerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda konunun dikkatle takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz”