İzmir Büyükşehir Belediyesi, belediye mülkiyetinde bulunan 40 adet bağımsız bölümden oluşan konutların ihale yoluyla 18 Mayıs 2023 tarihinde satışa sunulacağını açıkladı. 6 Şubat depremlerinin ardından ortaya çıkan barınma krizine dikkat çeken Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ise kamu mülkiyetindeki konutların satılmak yerine kiralık sosyal konuta çevrilmesi çağrısında bulundu.
Son yıllarda yaşanan sel, heyelan, yangın ve depremlerin barınma krizinin derinleşmesine neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Anayasa’da da açıkça tanımlandığı üzere devlet, vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlayacak, sağlıklı ve yaşanabilir kentsel mekanları planlayıp hayata geçirmek zorunda olmasına rağmen yıllardır ülkemizde uygulanan kentsel politikalar nedeniyle temel bir insan hakkı olan barınma hakkı ne yazık ki serbest piyasanın kaderine terk edilmiştir. Bu politikaların sonucunda konut bir yatırım aracına dönüşmüş, toplumun büyük bir kısmı sağlıklı ve güvenli konutlara erişmekten mahrum bırakılmıştır” ifadelerine yer verildi.
"ELDEKİ KAMU KAYNAKLARI İLE PEK ÇOK SORUN ÇÖZÜLEBİLİR"
Kamu mülkiyetlerinin kaynak yaratma amacıyla satılmasının kabul edilemez olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Yaşanması muhtemel afetlerin felakete dönüşmemesi için kentimizde meslek odalarının, geçmişte kamu mülkiyetinde bulunan Üçkuyular pazar yeri, Tekel arazileri TRT, Basmane Çukuru, Hilton vb. alanların satılmasına itiraz etmesinin ne kadar da hayati olduğu görülmektedir. Ancak yaşanan bu depremlerden ders çıkarmak yerine Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ve yerel yönetimler tarafından ısrarlı bir şekilde kamu mülkiyetleri satışa çıkarılmaktadır. Yerel yönetimler, ‘Kaynak yaratma’ gerekçesiyle ellerinde bulunan mülkiyetleri satmaktadırlar. Sermayeye can suyu olarak sunulan, çocuklarımızı dahi borçlandıran büyük ölçekli kentsel projelere ayrılan kamu kaynakları ile yerel yönetimlerin kaynak ihtiyacı başta olmak üzere, kentlerimizde var olan sorunların önemli bir kısmının çözülebileceği tartışmasız bir gerçektir” denildi.
Son depremlerin kamusal mülkiyeti bulunmayan kamu idarelerinin vatandaşlara sağlıklı, güvenli ve erişilebilir kamusal hizmeti sunmada yetersiz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentimizin sahip olduğu aktif faylar ve mevcut yapı stoku nedeniyle, yaşanması muhtemel deprem sonucunda barınma sorunu yaşayabilecek vatandaşlar için son derece kritik önemde olan mülkiyetlerin satışından vazgeçmelidir” çağrısında bulundu.