Tasarruf finansmanına dayalı faizsiz modelle ev ve araba sağlayan sisteme ilişkin düzenlemede sona gelinirken, teklif içeriği yeni bir kriz yarattı. Geçen yıl temmuz ayında kapatılan 21 şirkete para yatıran 49 bin kişi ve bu kişilerin 764,6 milyon TL alacağıyla ilgili düzenlemede, sistemden çıkmak isteyenlere katılım bedellerinin ödenmeyecek olması, yanı sıra devralan şirketle yapılacak sözleşmede ödemesinin yüzde 40’ını tamamlamış olma şartı tepkiye neden oldu. Şirketler ise taleplerinin neredeyse tamamının teklifte yer almasını olumlu karşıladı.
Şirketler İtibar Yasası’na dahil ediliyor
Faizsiz konut şirketlerinin yarattığı mağduriyetlere son vermek üzere hazırlanan 15 maddelik kanun teklifi tamamlandı. 7 Nisan’da Meclis’ten geçmesi beklenen torba teklifte mağdurların firmalar arasında borçsuz bir şekilde dağıtılarak sistem içinde kalması öngörülürken, tasarruf finansmanı şirketlerinin banka ve faktöring şirketlerinin tabi olduğu İtibar Yasası’na dahil edilerek korunmaya alınması sektör firmalarını memnun etti. Sektör temsilcileri, tasarruf finansmanına yönelik algıları negatif etkileyen sorunların çözülmesiyle, sektörün eski büyüme dinamiklerine kavuşmasını beklediklerini söyleyerek, hemen hemen tüm isteklerinin teklifte yer aldığını kaydettiler.
“Ayrılırlarsa enflasyon zararı da var”
Müşterilerin şirketler arasında dağıtılacak olmasından memnun olduklarını dile getiren Katılımevim Tasarruf Finansmanı Genel Müdürü Ahmet Özcan, “Teklif TMSF ile görüşmelerimizde mutabık kaldığımız şekilde çıktı. Bizler açısından olumlu oldu. Böylece diğer firmaların mağdur ettiği müşteriler bu şekilde sözleşmelerini devam ettirebilecek” dedi. Hangi firmaların kime dağıtılacağına TMSF’nin firma büyüklüklerine göre karar vereceğini aktaran Özcan, şu bilgiyi verdi: “Şube büyüklüklerimiz ve daha önceki tahsisat sayılarımızın hepsi TMSF’de mevcut. Buna uygun bir dağılım yaparlar. Yasaya göre müşteriler ayrılmak isterlerse katılım bedelleri geri ödenmiyor. Taksit ve peşinatlarını ise direkt hemen alabilecekler” dedi. Düzenleme ile tasfiye edilen şirketlerdeki mağdurların büyük kısmının sistemde devam edebileceğini dile getiren Özcan, “Çünkü ayrılırlarsa enflasyon nedeniyle zarar görmüş olacaklar ve katılım bedellerini iade alamayacaklar. Bu nedenle sistemde kalmaları daha avantajlı. Devam ederlerse hiç olmazsa ödedikleri katılım bedeli boşa gitmeden finansman sağlayıp bir fayda sağlamış olacaklar” dedi.
“Sektör yüzde 20-30 büyür”
Taslakta sıkıntı olarak gördükleri bir konu olmadığını belirten FuzulEv Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal ise “Bizim için bir avantaj olacak. Böylece mağdurlar nedeniyle kamuoyunda oluşan olumsuz hava dağılmış olacak. Biz de önümüze bakacağız. Zaten lisansın da eli kulağında. 7 Nisan’a kadar lisansımızı da almış olacağız. Ayrıca Bankaların tabi olduğu İtibar Yasası’na dahil edildik. Daha önce söylediğimiz ancak kulak arkası edilen bu imkân bize de verilmeye başlandı” dedi. Bu yıl sektörün rutin süreçte gideceğini, bu kanunun etkisini de gelecek yıl görmeye başlayacaklarını aktaran Akbal, “Daha önceki dönemlerde olduğu gibi, sektörde yüzde 20-30 oranında büyüme bekliyoruz” ifadesini kullandı. Akbal, düzenlemenin para yatıran kişilere 14 gün içinde parasını iade hakkı sağladığını söyledi.
Mağdurlar, Meclis önünde eylem yaptı
Evim Mağdurları sosyal medya platformlarından yaptıkları paylaşımlarla yasa teklifinin içeriğine karşı çıktılar. Özellikle sistemden çıkış için katılım bedellerinin iade edilmeyecek olması ile devralan şirketle yapılacak sözleşme için asgari yüzde 40’lık ödeme koşulu tepkilerin odağına oturdu. Önceki gün Ankara’da Meclis binasının önünde bir araya gelen mağdurlar, torba yasayla atılacak adımı eksik ve yetersiz olarak nitelediler. Söz konusu teklif maddesinde şu ifadelere yer verildi: “Devralan şirket ile yeni tasarruf finansman sözleşmesi imzalayan müşterilere tahsisat yapılabilmesi için, yeni sözleşmenin imzalandığı tarihte sözleşme tutarının yüzde 40’ı kadar tasarruf yapılmış olması ve tasarruf ödemesi yapılan sürenin, toplam sözleşme süresinin 5’te 2’sine ulaşmış olması zorunludur."