CHP İzmir Milletvekili ve Dilekçe Komisyonu Dr. Aytun Çıray, Çeşme’nin en güzel koylarından Tekke Koyu’nun ‘başına gelen imar’ı yazılı bir soru önergesiyle Meclise taşıdı.
Çeşme’nin İzmir turizminin paha biçilemez parçalarının başında geldiğini belirten Çıray, “Rant peşinde koşanlar bu nedenle Çeşme’yi mercek altına aldılar” dedi.
Çıray, özellikle İzmirli turizm girişimcilerinin ve şirketlerinin Çeşme’ye İzmir’i geleceğin turizm ufkunda yükseltecek şekilde odaklanmaları gerektiğini’ vurgularken, “Ne yazık ki bu tür bir hassasiyeti en çok duyması gereken kişi ve kurumlarda göremiyoruz” diye ekledi.
İzmir’e ve İzmirlilerin genel iyiliğine zarar veren bu tür tutumların ve anlayışların geçiştirilemeyeceğini n altını çizen Çıray, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın proje danışmanlığını yaptığı ve sermayedarlarından olduğu Aya Sandra Termal ve Kür Merkezi A.Ş’nin imar hüllesi olarak tanımlanabilecek girişimiyle bu konuda belki de olabilecek en ibret verici örneklerden birini sergilediğini söyledi.
Termal ve Kür merkezi kurarak katma değeri en yüksek turizm türünü İzmir’e kazandırıyoruz görüntüsü altında, Çeşme’nin en güzel koylarından birini ballı kişisel ranta açarak adeta talan etmenin kabul edilemez olduğunu söyleyen Çıray, “Böyle bir tavrı içe sindirebilmek İzmir’e ve İzmirlilere ihanet etmektir” dedi.
Çıray kendisinin bir İzmirli ve İzmir medeniyetinin bir üyesi olarak buna rıza göstermesinin mümkün olmadığını ifade ederek, Meclis Başkanlığı vasıtasıyla Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin şu soruları yazılı olarak cevaplandırmasını istedi:
* Ekrem Demirtaş’ın Aya Sandra Termal ve Kür Merkezinin proje danışmanlığından yüzde on beş komisyon anlaşması yaptığı ve bunun karşılığında 2 milyon TL aldığı doğru mudur?
* Arazinin yüzde altmış dokuzunu inşaya açılmasını sağlayan termal ve kür merkezinin inşaatı yarım bırakılmış mıdır? Yarım bırakılmışsa Ala Sandra Termal ve Kür Merkezi A.Ş’ye karşı hangi yasal yaptırımlar uygulanmış mıdır?
* Aya Sandra Termal ve Kür Merkezi A.Ş. adeta imar hüllesi yaparak, arazinin büyük bölümüne iki katlı lüks villalar inşa etmiş ve bu villaları termal ve kür merkezinin odaları olarak göstermiş midir?
* İnşaatı yarım bırakılan merkezin odaları olarak gösterilen lüks villaların şirket hissedarları tarafından paylaşılmış ve hissedarlar bu villalara hisseleri karşılığında iki yıl önce yerleşmişler midir?
* İmar statüleri inşaatı yarım bırakılmış termal ve kür merkezinin odaları olmak üzere tanımlanan bu villaların yapılaşmasının Kıyı Kenar Kanununa aykırı olduğu doğru mudur? Doğruysa bu konuda kanunun ve ilgili mevzuatın gerekleri ve yaptırımları yerine getirilmiş midir?