Tüketen Değil, Üreten Ekonomi!

Niyazi Gültekin

Daha önce birçok yazımda ifade ettim: dolara karşı tek silahımız “ÜRETİM”

Geçtiğimiz yılların ihracat ve ithalat rakamlarına baktığımızda üretim konusunda çok iyi bir performans gösterdiğimizi söyleyemeyiz. 2017 yılında 77 milyar dolarlık dış ticaret açığı vermemiz de bunun en somut örneği.

2017 yılında 157 milyar dolar ihracat yaparken, 234 milyar dolar ithalat yaptık. İhracat rakamı bir önceki yıla oranlar yüzde 10,22 artarken ithalat yüzde 17,92 arttı. Dış ticaret açığı ise 1 yılda 37,5 artış gösterdi.

***

Dış ticaret açığından daha vahim bir konu ise dış ticarette ABD dolarına olan bağımlılığımız.

Sırf bu bağımlılığımızdan kaynaklı döviz oranları üzerinde bu kadar kolay spekülasyonlar yapılabiliyor.

Dış ticarette döviz cinslerini incelediğimizde İthalatı ABD doları, ihracatı ise Euro ile yaptığımızı görüyoruz. 2017 yılında ithalatın yüzde 58’i ABD doları cinsinden gerçekleşirken ihracatın yüzde 39’u ABD doları ile gerçekleşti. Önceki yıllara baktığımızda Euro kullanımın azaldığını ve ABD dolarına bağımlılığın arttığını görebiliyoruz.

Milli paramızın dış ticarette kullanımı yok denilecek kadar az. İthalatın yüzde 2’sini ihracatın ise yüzde 3’ünü TL cinsinden gerçekleştirmişiz.

***

Şu anda ABD’nin başını çektiği küresel piyasa ile bir ekonomik savaş içerisindeyiz. Bu savaşta hükümetimizin tek başına kazanması mümkün değil. Bu savaşa halk müdahil olacak.

Eğer vatandaşlarımız bencil davranmaktan vazgeçip kısa vadede kar etmek yerine milli olan parasını savunur ve yatırımlarına/harcamalarına devam ederse Türkiye’ye taraf olur. Eğer kısa sürede çok para kazanma hırsı ile gider döviz alırsa o zaman ABD’nin tarafını tutmuş olur.

Hem iş dünyasına hem vatandaşlara bu zor süreçte çok önemli görevler düşüyor. Şunu unutmamalıyız ki dövizden kazandığımız parayı yine enflasyondan kaybedeceğiz. Eğer kendi milli paramıza yönelirsek, yatırım yapmaktan korkmaz, üretmeye devam edersek o zaman vatanımızı kurtarmış olacağız.

İki tercih de bizim elimizde…

***

Yıllardır siyasi ve ekonomik olarak Türkiye’ye diretmede bulunan, asla müttefikimiz olmayan ve bize hep düşmanlık besleyen ABD’ye karşı bizim de daha sert yaptırımlar uygulamamız lazım.

Sadece dolar bozdurmak da yeterli değil. Hükümetimizin alacağı yaptırım kararlarına ek olarak dolar alışverişini, dolar ile borçlanmayı, dolar ile kiralamaları, ihaleleri dolar ile yapmayı bırakmalı  ve tüm ihracat, ithalatı milli paramız veya cinsi ile yapmalıyız.

 Ayrıca ABD ürünleri karşısında bir boykot seferberliği de başlatmalıyız.

ABD ile olan ithalatı sıfıra indiremesek bile çok büyük bir boykot kampanyası ile bu oranı çok aşağılara çekebiliriz.

Yerli ürünleri kullanmalı, daha çok üretmeli, daha çok ihracat yapmalı ve dış ticaret açığı değil dış ticaret fazlası vermeliyiz.

Bu anlattıklarım çok hayali şeyler değil. ABD ekonomisine karşı koyabilecek güce millet olarak sahibiz.

Bu savaşı ancak hep beraber mücadele edersek, hep beraber TL’mize sahip çıkarsak kazanabiliriz.