Seramik sektöründe dünyanın önde gelen üreticilerinden biri olan Türk seramiği her geçen gün AB ve dünya piyasasında yükselişini sürdürüyor. 1986 yılında seramik sektöründeki üreticileri bir araya getirmek için kurulan Türkiye Seramik Federasyonu, Türk seramiğini dünyaya tanıtma mücadelesini sürdürüyor. Federasyon Başkanı Erdem Çenesiz, İnşaat Dergisi’ne açıklamalarda bulundu. Seramik karo üretiminde Avrupa’da 2., dünyada 6., seramik sağlık gereçlerinde (vitrifiye) Avrupa’da 1. ve dünyada 4. büyük üretici konumunda olduklarını belirten Çenesiz, hedefin dünya liderliğini olduğunu söyledi. Doğalgazda yıllık yüzde 600’lere varan zamların kendilerini zorladığını da ifade eden Çenesiz, kurdaki dalgalanmaya ve girdi maliyetlerinde de dikkat çekti.
Türkiye Seramik Federasyonu’ndan kısaca bahsedebilir misiniz? Sektörün ne kadarını temsil ediyorsunuz?
Federasyon, Türk seramik sektöründeki üretici kuruluşları bir araya getirmek amacıyla 1986 yılında Ankara’da Seramik ve Refrakter Üreticileri Birliği adı ile kurulmuştur. Federasyonun amacı, endüstriyel ve sanatsal her türlü seramik, porselen, refrakter malzemesi ve bunların hammaddelerinin üretim, satış ve pazarlaması işi ile iştigal eden derneklerin; ortak ekonomik, sosyal ve teknik sorunlarına çözüm aramak, ürün kalitesi ve verimliliğini yükseltmeye yönelik araştırma-geliştirme ve teknik üretim çabalarını desteklemek, aralarında hızlı ve doğru bilgi alışverişini sağlamak, ürün ve faaliyetlerinin yurt içi ve yurt dışında tanıtımını sağlamak, sektörün ekonomik, bilimsel, teknolojik, kültürel ve ticari gelişimini sağlayacak kurum, konsorsiyum, ortaklık ve toplulukları kurmak, teşvik etmek, katılmak ve desteklemek, sektörde açıkça haksız rekabet teşkil eden fiil ve tasarruflara engel olmak, küresel rekabet koşullarında üyelerinin rekabetçi biçimde yapılanmaları için iş birliği alanları yaratmak; sinerjik sonuçlara dönük faaliyetleri organize ederek uluslararası pazarlarda Türk seramik sanayisinin etkinliğini artırmak ve ulusal çıkarlar doğrultusunda yönlendirmektir. Sektörü bütün kollarıyla temsil eden Seramik Federasyonu, sektörün gelişimi, ortak sorun ve ihtiyaçların giderilmesi yolunda büyük önem taşımaktadır. Sektörü temsil oranı yüzde 80’in üzerinde olan Türkiye Seramik Federasyonu’nun, seramik kaplama malzemeleri ürünü için 19, seramik sağlık gereçleri ürünü için 20 üretici firma üyesi bulunuyor. Türkiye Seramik Federasyonu olarak, doğrudan ve dolaylı olarak 252.000 kişiye istihdam sağlayan, 10 milyar TL ciro ve 1,5 milyar dolar ihracat yapan sektörü temsil ediyoruz.
Türkiye seramik sektöründe kaç firma faaliyet gösteriyor? Türkiye’nin yıllık seramik üretim kapasitesi ne kadar?
Ülkemizde, seramik karo ve seramik sağlık gereçleri alanında üretim yapan 80 civarında firma mevcuttur.
Seramik karoda AB 2.’si
Türkiye seramikte Çin, Hindistan, İtalya ve İspanya ile birlikte dünyada en çok öne çıkan ülkelerden biriydi. Pandemi sürecinde Çin ve Hindistan’ın lojistik maliyetlerinin artması, Avrupa’da üretimin yavaşlaması Türkiye’yi daha da ön plana çıkardı. Pandemi süreci ile birlikte Türk seramiği dünyada nasıl konumlandı? Seramikte dünyada kaçıncı sıradayız?
Pandeminin Türk seramik sektörüne faydası olduğunu söyleyebiliriz. Uzakdoğu’da üretilen ürünlerin tedariğinde, lojistiğinde ve nakliyesinde Türkiye’ye göre dezavantajlı olması özellikle Avrupa’nın tüketimini Türkiye’den tedarik etmeyi önemser hale gelmesine sebep oldu. Tedarik zinciri içerisinde Türkiye’ye bir kayma var. Amerika ve Kanada pazarında da çok hızlı büyüyoruz. Bu ülkelerin, Uzakdoğu’dan tedarik ettiği ürünleri, tarifelerdeki değişikliklerden dolayı Türkiye’den tedarik etme meyli pandeminin etkisiyle hızla arttı. 2020 yılında ABD’ye bir önceki yıla göre yüzde 43 daha fazla kaplama seramik ihraç eder hale geldik. Aynı zamanda seramik sektörü birçok yatırıma girişti. Genel olarak; modernizasyon ve büyüme yatırımları var. Daha teknolojik ürünler üretmek isteyen, daha büyük ebatlı ürünler üretmek isteyen üreticilerimizin tamamında küçük ya da büyük ölçekli yatırımlar var. Bunların tamamı bu pazarlarda kalıcı olacağımızı gösteriyor. Ülkenin iç dinamiklerinde de büyümeyi sağlayacaklar. Yatırımların artarak devam edeceğini net bir şekilde söyleyebilirim. Türk seramik sektörü dünyada önemli bir oyuncu konumunda. Seramik karo üretiminde Avrupa’da 2., dünyada 6., seramik sağlık gereçlerinde (vitrifiye) Avrupa’da 1. ve dünyada 4. büyük üretici konumundayız.
İhracatın yüzde 50’si AB’ye
Pandemi sürecinde Türk seramik üreticilerinin üretime ara vermemesi, kur avantajı gibi faktörlerle sektör yurt dışında yeni pazarlara açıldı. İhracatta son 2 yıldır ne tür gelişmeler yaşandı? İhracat rakamlarını paylaşır mısınız?
Yerli kaynaklarla üretim yapılarak ihracatta öne çıkan seramik sektörü ülke ekonomimize büyük destek sağlıyor. Seramik sektörü, ihracatının yüzde 50’sini AB ülkelerine gerçekleştiriyor. Son iki yılda pandeminin tüm olumsuz etkilerine karşın büyümeye, hedeflerimizi yakalamaya devam ettik. Bundan sonrası için de amacımız, başta Amerika pazarı olmak üzere ihracat yaptığımız ülkelerde daha da güçlenmek ve yeni pazarlar keşfederek dünya lideri olmak. Biz gerek yönetimimiz gerekse profesyonel çalışma arkadaşlarımızla durmaksızın çalışmaya, ülkemize katma değer yaratmak için destek olmaya devam edeceğiz. Hedeflerimiz net ve büyük bir aile olarak bu hedeflere ulaşmak konusunda oldukça motiveyiz. Sektörümüz yatırım atağı içerisinde ve yüksek yerli katma değer oranımızla net döviz girişini artırmaya devam edeceğiz. Sektörün 2020 yılı toplam ihracatı 1,3 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 2021 yılında ihracat gelirleri 2020 yılına göre yüzde 30’un üzerinde gerçekleşti. 2022 yılında da büyüme oranının sürdürülebilir olması en önemli hedefimiz.
Türk seramiğine çok ciddi bir talep var. Bu talebi karşılayabilmek için birçok marka kapasite artışı yatırımlarına başladı? Sektördeki yatırımlardan bahseder misiniz? Toplam kapasite ne kadar artacak?
2021 yılında birçok firmada kapasite artırmaya yönelik yatırım bulunmaktadır. Yılın ilk 9 aylık döneminde kapasite kullanım oranları üst seviyelerde gerçekleşti. Gelecek yıllarda kapasitenin 600 milyon m2’ye ulaşacağı öngörülüyor. Seramik sağlık gereçleri üretiminde ise yaklaşık 26 milyon m2 kapasite bulunuyor. Planlanan ve gerçekleştirilen yatırım ile 30 milyon adet kapasiteye ulaşması bekleniyor.
Seramikteki bu talep artışı sadece pandemi dönemine özel mi yoksa uzun vadede Türk seramiği dünya pazarında kalıcı olacak mı? İlerleyen yıllarda pandeminin bittiğini varsayarsak yurt dışında Türk seramiğine talep sürecek mi?
Türk seramik sektörü dünyada önemli bir oyuncu. İhracatın lokomotif sektörlerinden biriyiz. Ülkemiz coğrafyasının, seramik üretiminde kullanılan ham maddeler bakımından zengin bir bölgede yer alması, yetişmiş insan gücünün artması ve önemli pazarlara ulaşım kolaylığı, Türk firmalarının dünya seramik pazarındaki payının daha da artacağını gösteriyor. Özellikle pandemi döneminde Çin ve Hindistan’da üretimin azalması, hemen sonrasında patlak veren konteyner krizi ile navlun fiyatlarındaki artış özellikle Avrupa ve Amerika pazarında Türk ürünlerinin tercih edilme oranını oldukça yükseltti. Dünyada bilinirliği son iki senede daha da artan Türk seramiğindeki talebin kalıcı olduğunu, hatta artacağını öngörüyoruz. Son iki yılda pandeminin tüm olumsuz etkilerine karşın büyümeye, hedeflerimizi yakalamaya devam ettik. Hedefimiz, yeniden şekillenen dünya pazarında ve tedarik zincirinde Türk seramiklerinin kalıcı olarak yer almasıdır.
Artış yüzde 600’leri geçti
Kur hareketleri ve doğalgaz zammından dolayı sektör zor bir yılı geride bıraktı. Özellikle fiyatlama, tedarik ve termin sürelerinde iç piyasada büyük sıkıntılar oluştuğunu gözlemliyoruz. 2022 yılında bu sıkıntıları geride bırakır mıyız? Özellikle iç piyasadaki tedarik sorunları ne zaman biter? 2022 yılı ile ilgili öngörülerinizi alabilir miyiz?
İhracatta yerli kaynakları en çok kullanan ve ithal ürünlere bağımlılığı en az olan sektörlerden biri olarak, seramik sektörünün Türk ekonomisine katkısı oldukça önemli. Yerli kaynakları dolayısıyla net döviz girişi ile Türkiye’nin cari dengesine pozitif katkı yapan seramik sektörü, yüzde 82 oranıyla sanayi alanında yerli katma değer rekoruna sahip. Ancak kur artışının ihracat üzerinde pozitif etkisi olurken, diğer yandan da bütün girdilerde ciddi bir maliyet artışına sebep olmaktadır. Özellikle doğalgaz fiyatlarında ki yıllık artış yüzde 600’leri geçmiştir. Böyle devam etmesi durumunda, kurun getirdiği pozitif etki, negatife dönecektir. Türkiye’nin ciddi bir tedarik üssü haline geleceğini düşünüyoruz. Diğer yandan pandeminin Türk seramik sektörüne faydası olduğunu söyleyebiliriz. Uzakdoğu’da üretilen ürünlerin tedariğinde, lojistiğinde ve nakliyesinde Türkiye’ye göre dezavantajlı olması özellikle Avrupa’nın tüketimini Türkiye’den tedarik etmeyi önemser hale gelmesine sebep oldu. Tedarik zinciri içerisinde Türkiye’ye bir kayma var. Amerika ve Kanada pazarında da çok hızlı büyüyoruz. Bu ülkelerin, Uzakdoğu’dan tedarik ettiği ürünleri, tarifelerdeki değişikliklerden dolayı Türkiye’den tedarik etme meyli pandeminin etkisiyle hızla arttı. 2020 yılında ABD’ye bir önceki yıla göre yüzde 43 daha fazla kaplama seramik ihraç eder hale geldik. 2021 yılında bu rakamlar yüzde 27 daha da büyüdü. 2022’de de aynı büyümeyi öngörüyoruz.