Türkiye Şantiyeye Dönüyor! İnşaat Maliyetleri Nasıl Etkilenecek?

Kahramanmaraş depremleri sonrası, Türkiye'de görülmemiş bir inşaat seferberliği başlıyor. Peki Türkiye genelinde başlayan bu hummalı inşaat faaliyetleri, malzeme maliyetlerini daha da artıracak mı?

Kahramanmaraş depremleri 11 ilde büyük bir yıkıma sebep oldu. Yıkılan binalar ile orta ve ağır hasarlı konutların tekrar inşa edilmesi için hummalı bir çalışma başlatıldı. Ancak inşaat faaliyetleri ülkenin sadece Güneydoğu bölgesinde değil, birçok şehrinde de hızlandı. Başta İstanbul olmak üzere deprem bölgesi olan şehirlerde oturduğu binanın depreme dayanıksız olduğunu düşünen vatandaşlar, kentsel dönüşüm için planlar yapıyor. Ancak bu kadar büyük inşaat faaliyeti, malzeme arzı ile ilgili soru işaretleri de doğuruyor.

TÜİK'in verilerine göre, 2020 yılında inşaatın Türkiye'nin büyümesindeki payı yüzde 5.1 iken, 2021 yılında bu oran yüzde 5.2'ye çıktı. İnşaat sektörünün GSYH içindeki payı da 2022 sonu itibarıyla yüzde 4,8’e geriledi. TÜİK'in verileri, Kahramanmaraş depremlerinden önce, Ocak ayında inşaat maliyetleri endeksinin yüzde 78.52 arttığını gösteriyor. Şubat ayında ise konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,7 azaldı. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent ve Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Eski Başkanı Mithat Yenigün, yeniden yapılanma ve kentsel dönüşüm projelerinin inşaat malzemeleri fiyatlarını arttıracağını düşünüyor. Türkiye İMSAD (İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu ise Türkiye'nin malzeme üretiminde sıkıntı yaşamayacağını, malzeme fiyatlarında artış öngörmediklerini dile getiriyor. 

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent Türkiye'nin adeta bir şantiyeye döneceğini söyleyerek "Çok büyük ihaleler şimdiden yapıldı" demekte. Başlevent "İnşaat, çok farklı sektörlerden girdi alan bir sektör. Dolayısıyla ekonomik anlamda hareketlenme mutlaka olacaktır. Zamana yayılacaktır ama Türkiye'nin büyümesine de mutlaka artı etkisi olacaktır" ifadelerini kullanıyor.

Ekonomist, inşaat faaliyetlerinin enflasyona az da olsa olumsuz etkisi olacağını söylüyor. Başlevent, "Çünkü çok ciddi bir talep oluşacak. Birçok malzemede sıkıntıya düşebiliriz. Örneğin çimento ve demir gibi temel malzemelerin arzı sınırsız değil. Bunları yetiştirmekte üreticilerimiz zorlanacaklar" diye durumu açıklıyor. "İster istemez bunların fiyatları artacak ve sonucunda konut fiyatları artacak" diyen Başlevent, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Örneğin Kahramanmaraş'ta Malatya'da Şanlıurfa'da yapılan inşaatlar talep yarattığı için İstanbul'da İzmir'de Ankara'daki inşaatların da maliyeti artmak zorunda kalacak. Çünkü sınırlı miktardaki temel maddeler için rekabet oluşacak. Bunun sonucunda, zaten çok yükselmiş olan yapı maliyetleri daha da yükselecek ve bu da enflasyonist bir etki yaratacak. Kurla ve uluslararası fiyatlarla da bağlantı var tabi."

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Eski Başkanı ve Yüksek Danışma Kurulu Tabii Üyesi Mithat Yenigün ise, Türkiye'de Kahramanmaraş depremleri sonrası başlayan inşaat faaliyetlerinin malzeme fiyatlarını şimdiden yükselttiğini söylüyor. Yenigün, "Hatta bunun istismar edildiğini söyleyen müteahhitler de var" diyor. Bu faaliyetlerin enflasyon yaratacağını da dile getiren Yenigün, deprem sonrası inşaat faaliyetlerinin Türkiye'nin büyümesine yapacağı katkı hakkında ise, "Sonuçta inşaat bir harcamadır ve bütçeye yansır ama inşaatı yatırım olarak da kabul etmek yanlış olur" ifadelerini kullanıyor.

'TÜRKİYE MALZEMELERİ ÜRETME POTANSİYELİNE SAHİP'

Türkiye İMSAD (İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu ise, Türkiye'deki inşaat endüstrisinin, kalıcı çağdaş yaşam konutları oluşturulması için ihtiyaç duyulan malzemeleri hem kapasite hem de nitelik açısından üretme potansiyeline sahip olduğunu söylüyor. "Burada kritik faktör, malzeme cinsi, miktarı ve teslim planının koordinasyonu olacaktır" diyen Küçükoğlu, koordinasyonun ideal seviyede oluşmasını hedeflediklerini belirtiyor. Küçükoğlu, "Sektörümüzün yüksek dayanışma şuuruyla tüm ihtiyaçları karşılayacağına eminim" demekte.

Gelecek süreçte enerji, hammadde, döviz kurları ve işçilikte olağanüstü bir değişim olmadığı sürece malzemelerde fiyat artışı ihtiyacı olmayacağını öngördüklerini aktaran Küçükoğlu, sözlerini "Türkiye inşaat malzemesi sanayicileri olarak bölgeye yardımlarımızı sürdürmek için paydaşlarımızla temas halinde, tam kapasite ve gayretle üretmeye devam edeceğiz" şeklinde sonlandırıyor.

Kaynak: Haber Global

Emlak Gündemi Haberleri

İzmir Büyükşehir’den İZBETON Açıklaması: Projeler Tamamlanacak
Ege-Koop'ta yeni dönemin ilk toplantısı tamamlandı
Emlak Vergisi’nin Son Ödeme Tarihine 10 Günden Az Süre Kaldı
Geriye Dönük 5 Yıllık Emlak Vergisi İadesini Alabilirsiniz
İnşaat Ruhsatı Verilen Bina Sayısı Yüzde 18,8 Azaldı