Konutta balon tartışmalarına Emlak GYO’nun raporu noktayı koydu. Rapora göre, Türkiye’de fiyatlar Nisan 2011-Nisan 2016 döneminde yüzde 35 arttı. İstanbul’da artış ise yüzde 71 oldu.
Türk konut sektörünün ekonominin canlanması için başlattığı düşük faiz ve uzun vadeli konut satış kampanyaları emlakta balon tartışmalarını da beraberinde getirdi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonomide verilen teşviklerin yanı sıra konut ve finans sektörü de bu süreçte elini taşın altına koydu ve kredi faizlerinde indirime gitti. Halihazırda birçok banka konut kredi faizlerini yüzde 1'in altına çekti. Konut satışları hızlanırken, Emlak Konut GYO'nun hazırladığı rapor, balon tartışmalarına son noktayı koydu. Buna göre Türkiye genelinde Nisan 2011-Nisan 2016 döneminde ortalama konut fiyatları reel olarak yüzde 35.29 arttı. Ancak bu artış balondan çok sektördeki canlılığın ve talebin sürekliliğinin işareti olarak yorumlanıyor.
ADIYAMAN'DA YÜZDE 44 ARTTI
İl bazında ise İstanbul'da Nisan 2011- Nisan 2016 döneminde konut fiyatlarında yüzde 70.76, Gaziantep, Kilis ve Adıyaman'da yüzde 44.22 seviyesinde, Aydın, Denizli ve Muğla'da ise yüzde 43.46 fiyat artışı görüldü. Bu artış İzmir'de yüzde 32.32, Ankara'da yüzde 12.13 oldu. Rapora göre, bölgesel bazda hem düzeltme hem de artış görüldü. Örneğin, 8 ay öncesine kadar Türkiye'deki en fazla fiyat artışına sahip olan Gaziantep, Kilis, Adıyaman'da konut fiyatları Nisan 2011- Nisan 2016 arası yüzde 6.57 geriledi. En hızlı fiyat artışı gösteren bölge ise Aydın, Denizli, Muğla oldu. Bu bölgede reel fiyat artışı turizmdeki olumsuz gelişmelere rağmen yüzde 7.13'le rekor kırdı.
İSTANBUL DÜNYAYA GÖRE UCUZ
Rapora konutta balon olmadığına dair bir başka veri de 1 milyon ABD doları karşılığında alınabilecek metrekare büyüklüğü itibarıyla dünyanın en pahalı şehirleri sıralaması oldu. Buna göre 1 milyon dolarla Monaco'da 17 metrekare, Londra'da 20 metrekare ve İstanbul'da ise 94 metrekare alınabiliyor. Uzmanlar, "Artan altyapı yatırımlarının başta İstanbul olmak üzere fiyatları yukarı yönlü desteklemesi balonlaşma ihtimalini azaltıyor. Ayrıca faizlerdeki düşüş ve gayrimenkule dayalı menkul kıymetleştirme mevzuatı gerek arz gerek talep yönlü dengenin sağlanması açısından son derece pozitif etki yaratıyor" dedi.