Deprem ülkesi Türkiye’de sağlam ve sürdürülebilir binaların hayati önem taşıdığına dikkat çeken Şua İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nimetullah Kaya, depremle ilgili bilinç artışının hedeflendiği 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında açıklamalarda bulundu. Her an deprem gerçeği ile karşı karşıya olduğu halde hala depreme hazırlıklı olmayan ülkemizde güvenli, sağlıklı ve uzun ömürlü konutlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Kaya, sözlerine şöyle devam etti; “Bugün Türkiye genelindeki milyonlarca konutta, binaların gücünü zayıflatan korozyonu önleyen su yalıtımı uygulaması bile bulunmuyor. Oysa mühendislik ve mimari açıdan teknik kurallara uygun şekilde projelendirilmiş, kaliteli malzemelerle ve doğru işçilikle üretilmiş binalar depremi riskli olmaktan çıkarıyor. Yapı kalitesinin artırılması ve uzun ömürlü binaların inşa edilmesi gerekiyor. Yerkürenin kendi varlığını sürdürme gerçeği olan depremler elbette dünya var olduğu sürece devam edecek. Önemli olan teknolojiden de faydalanarak depreme dayanıklı yapılar hayata geçirmek.”
Vatandaşlar konut alırken her detayı sorgulamalı
Ülkemizde hali hazırda acilen yıkılıp yeniden yapılması gereken 7.5 milyon riskli konut bulunduğunu hatırlatan Kaya, “Bu noktada yenilenecek yapıları; şehrin mimarisine uygun, her türlü teknik altyapıya sahip ve sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde planlanmak büyük önem taşıyor. Vatandaşlara da bu konuda önemli bir rol düşüyor. Konut alırken binanın deprem yönetmeliğine uygun inşa edilip edilmediği başta olmak üzere her detayın sorgulanması gerekiyor. Bu noktada; projelerini yönetmeliklere uygun olarak ileri inşaat teknolojisi ve yüksek kaliteli malzemelerle hayata geçiren, sermaye yapısı ve referansları güçlü, köklü inşaat firmalarını tercih etmek büyük avantaj sağlıyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin acil olarak bir Yapı Yasası’na ihtiyacı var
Türkiye’nin acil olarak bir Yapı Yasası’na ihtiyacı olduğunun altını çizen Nimetullah Kaya, “İnşaat sektörü profesyonelleri olarak denetimin önemini her zaman, her platformda vurguluyoruz. Türkiye’ye özel bir Yapı Yasası’nın çıkarılması, bir sektörü değil tüm ülkeyi kalkındıracak bir hamle olacak. Denetim konusunda disiplini sağlamak için de olası ihmallerin önüne geçilecek bir denetim mekanizması oluşturulması şart. İnşaatlarda sadece betonun ve demirin değil, yalıtım başta olmak üzere tüm malzemelerin ve aynı zamanda binanın yapım ve uygulama süreçlerinin denetlenmesi gerekiyor. Denetimdeki aksaklıkları çözemezsek kalitesiz ve plansız yapılaşmadaki sorunların önüne geçmemiz mümkün değil. Binaların betonarme, çelik ya da başka bir malzemeden inşa edilmesinden çok daha önemli olan, nasıl yapıldığından emin olunması. Eğer binalar deprem ülkesinde olması gereken standartlara uygun inşa edilmemişse ve yapım aşamasında sağlıklı bir denetim gerçekleşmemişse depremlerde maalesef ki büyük kayıplar vermeye devam ederiz.” diyerek sözlerini tamamladı.