Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı proje kapsamında 500 bin sosyal konut, 250 bin konut arsası ve 50 bin iş yeri yer alıyor. İlk etapta 2 yıl içinde 250 bin sosyal konut inşa edilecek. “İlk Evim, İlk İş Yerim” olarak adlandırılan proje büyük ilgi gördü. Proje ödemeleri gibi bazı konularda tartışmalar devam ediyor. Sektör temsilcileri ise, projenin kira ve konut fiyatlarının düşmesinde faydalı olabileceğini ve sektörde hareketlilik olacağını söylüyor.
Bekaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Karahasanoğlu, sosyal konut projelerinin sektörü rahatlatacağını belirterek, sektöre de destek verilmesi gerektiğini belirtti. İnşaat maliyetlerine dikkat çeken Karahasanoğlu, vatandaşın daha nitelikli projelerde konut sahibi olabilmesi için sektörün desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
“İşin sürekliliği için daha bütüncül adımlar atılmalı”
Karahasanoğlu, şunları kaydetti: “Sosyal konut projesi, orta vadede özellikle dar gelirli vatandaşların ev sahibi olabilmesi için önemli görülebilir. Ancak orta ve üstü gelir seviyesindeki vatandaşlar da bu enflasyonist ortamda konut almakta zorlanıyor. Konut maliyetlerinin sürekli artması ve mevcut konutlarda ev sahiplerinin fahiş fiyatlar vermesi gibi sebepler, sektörü çıkmaza sürüklüyor. Sosyal konut projesi bu açıdan nefes aldırabilir; ancak bu işin sürekliliği için daha bütüncül adımlar atılmalı.”
“İnşaat sektörü ucuz konut için desteklenmeli” diyen Bekir Karahasanoğlu, “TOKİ konutları gibi sosyal projeler her zaman ilgi görmüştür. Özellikle alt gelir seviyesindeki vatandaşlar bu tür projeleri bekliyor. Bu enflasyon ortamında proje taksitlerinin ödenmesine ilişkin birçok soru işareti olsa da nihayetinde sektörde bir canlılık oluşacaktır. Ayrıca, sektörün temas ettiği diğer sektörlerde de hareketlilik olacaktır. Ancak, bu projeler maalesef çok sınırlı kalıyor. Sektörde arz-talep dengesi oluşması için nitelikli konut inşa eden firmalar desteklenmeli ve bu konuda radikal kararlar alınmalı” sözlerini vurguladı.
“TOKİ gibi özel inşaat firmaları da desteklenmeli”
Bekir Karahasanoğlu, Türkiye’de konut fiyatlarının döviz kuru, enflasyon ve faiz gibi faktörlerle yükselişimin devam ettiğini ifade ederek, bu ortamda birçok vatandaşın hayalini kurduğu konuta ulaşamayacağını kaydetti. Karahasanoğlu, şöyle devam etti: “Bu yıl Konut Fiyat Endeksi’nde geçen yıla göre yüzde 100’ü aşan artışlar görüldü. Yani geçen yıl 1 milyon liraya satılan bir konut bu yıl en az 2 ila 2.5 milyon lira… İstanbul’da bu artışlar yüzde 200’lere ulaştı. Araştırmalar, Türkiye genelinde ağustos ayında konut fiyatı artışlarının ortalama olarak yüzde 200’e yaklaştığını gösteriyor. Kira fiyatlarındaki geçen yıla göre artış oranı da yüzde 150’yi aşmış durumda. Sektör, talebi karşılayacak oranda konut inşa edemiyor; çünkü inşaat maliyetleri, enflasyon, kur ve faiz belimizi büküyor. Yabancılara yönelik konut satışı ve kiralama da arttığı için vatandaşlarımız konut konusunda daha çok mağdur olmaya başladı.”
Sosyal konut projeleri dışında sektöre yönelik destek ve teşviklerin hayata geçirilmesi ile hem konut fiyatlarının hem de kiraların düşeceğini öngördüklerini dile getiren Bekir Karahasanoğlu, “İnşaat maliyetleri enflasyonla birlikte artarken konut fiyatlarında nominal bir düşüş beklenemez. Konut ve kira fiyatlarında düşüş için TOKİ gibi özel inşaat firmaları da desteklenmeli. Özel firmaların sosyal konut yapabilmesinin önü açılmalı. Böylece fiyatlardaki balon patlayacaktır!”