Geçtiğimiz hafta yayınladığımız 'Yapı Denetim İnşaat Sektörünün Kangreni' başlıklı haberimizde inşaat müteahhitleri yapı denetimde havuz sisteminin getirdiği sıkıntıları aktarmıştı.
Yayınladığımız haberle ilgili bir açıklama yapan Yapı Denetim Kuruluşlar Birliği Derneği genel başkanı Tayfun Gücenmez Yapı Denetim firmalarının yaşadıkları sıkıntılardan bahsetti.
HALI YIKAMA ÜCRETİNDEN DAHA DÜŞÜK
Yapı denetim ücretlerinin çok düşük kaldığına dikkat çeken Gücenmez Çeşme'de 200 metrekarelik bir villanın yapı denetim ücreti 20 bin lirayken emlakçı komisyonlarının bile çok daha fazla olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada yapı denetimin metrekare fiyatının halı yıkama metrekare fiyatından daha düşük olduğu belirtildi.
BAKANLIĞA BERABER GİDELİM
Yapı denetim kuruluşlarının yaşadıkları sıkıntıların müteahhitlerin yaşadıkları sıkıntılardan daha büyük olduğuna dikkat çeken Birlik yapı denetimcilerin sorunlarının göz ardı edildiğini söyledi. Sistemdeki aksaklıkların giderilmesi için müteahhitlerle birlikte somut çözüm önerileriyle bakanlığa beraber gitmeyi öneren birlik başkanı Gücenmez, "yapı denetim sisteminin sorunlarının çözülmesi için çağrıldığımız her platformda bulunacağımızı buradan belirtmek isteriz" dedi.
Yapı Denetim Kuruluşlar Birliği Derneği'nin açıklaması şu şekilde;
Kangren Değil, Depremlerin Sigortası Yapı Denetim Kuruluşlarıdır
Ülkemizde 19 şube 3 temsilcilik 800 üyesi ve çalışanlarıyla 12.000 kişilik Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı olarak söylüyorum ki depremlerde yapı denetimli binalarda 1 kişinin burnu dahi kanamamıştır.
Unutulmamalıdır ki depremlerde sektörün sigortası yapı denetim kuruluşlarıdır.
Yakın zamanda 6.6 ‘ lık İzmir depreminde de görüldü ki yapı denetim sistemi sınavını başarıyla vermiştir.
17 ağustos depreminden önce yapı denetim sistemi olsaydı on binlerce vatandaşımız hayatta olacak fabrikalarımız, konutlarımız yıkılmayacak ve milyarlarca dolar kayıp yaşamayacaktık.
Yapı denetim sistemi KANGREN olarak kesilirse 17 Ağustosta yaşadığımız gibi tüm vücudu kaybedebiliriz !!!
2019 yılından itibaren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız İnş. Müh. Murat Kurum’un döneminde yürürlüğe giren elektronik dağıtım sistemi ya da genel olarak bilinen adıyla havuz sistemi yapı denetim sistemini daha da güçlendirmiştir.
Fakat elbette ki her sistemde olduğu gibi yapı denetim sisteminde de aksayan yönler bulunmaktadır.
Müteahhitlerin iddialarının yanında yapı denetim kuruluşlarımızdan gelen şikâyetler şu yöndedir;
-Yapı denetim hizmeti ücretleri daire satış fiyatları üzerinden %3 komisyon alan emlakçıların bile çok çok gerisinde kalmaktadır.. Örnek vermek gerekirse çeşme de 200 m2 bir villa denetlediğimizde 20 bin tl civarı yapı denetim hizmet bedeli alınmaktadır. Emlakçı villayı sattığında ise villanın 5 milyon tl olduğunu varsayarsak %3’ü olarak 150 bin tl komisyon bedeli almaktadır. Tüm sektörün deprem güvenliğinin teslim edildiği binlerce mühendis ve mimarın istihdam edildiği yapı denetim sektörünün hizmet bedellerinin emlakçılara yaklaşamaması dahi düşündürücüdür.
-Organize sanayi bölgeleri ve sanayi sitelerinde mevcut yapı denetim hizmet bedelinin yanında %35 indirim yapılmaktadır. Depremin aynı şekilde zarar verme ihtimali olan bu bölgelerde %35 indirimin yapılması hizmet kalitesine zarar vermektedir. Öyle örnekler vardır ki denetim hizmetinin m2’si halı yıkama hizmetinden daha ucuza gelmektedir. 17 Ağustos depreminde sanayi yapıları ciddi oranda hasar yaşamış ülkemizin sanayisi ciddi kayıplar yaşamıştır.
-Özellikle Mart 2020 yönetmelik değişikliğinden sonra yapı denetim kuruluşu kurma şartları oldukça kolaylaşmıştır. Bu dönemden beri her geçen sene illerdeki kotalar artıyor. Yeni işler sistem gereği yeni kurulan firmalara atanıyor mevcut firmaların iş potansiyeli azalıyor. Üyelerimiz ciddi oranlarda gelir kayıpları yaşamaktadır.
-Hala 2019 öncesi sisteme girişi yapılan sözleşmelerin bilgileri değiştirilerek büyük işler elektronik dağıtıma dahil edilmeden anlaşmalar eski sistem üzerinden yapılıyor. Bu elektronik dağıtım sistemine zarar vermektedir. İzin verilmemelidir. Bazı ilçelerde 2019’dan beri havuz sisteminden iş gönderilmemekte hala eski sistemden işler devam etmektedir.
-Yapı denetim hizmet sözleşmelerinin imzalanmaması halinde sadece yapı denetim kuruluşları ceza almaktadır. Sistemde yapı sahibi ya da müteahhitin sözleşme imzalamamasıyla herhangi bir müeyyide bulunmamaktadır.
-İş ataması yapıldığından itibaren Bakanlığımıza kontör ücreti vererek ve personel ataması yaparak işi üzerimize alıyoruz. Bu süreçte projesi hazır olmayan, bazı idarelerde zemin etüdü bile yapılmamış işleri için aylarca proje ve evrakların bizlere ulaşmasını bekliyoruz. Bu süreçte olmayan inşaat için personel maaşı ödüyoruz ve yeni iş alma ihtimalimiz bulunmuyor. Müteahhitler 15 gün bekliyorsa yapı denetim kuruluşlarının da ciddi zaman ve maddi kayıpları oluşabiliyor.
-Bazı idareler onlarca iş atamasına izin vererek müteahhidin istediği yapı denetime işi düşürmekte diğerlerini iptal ederek sisteme zarar vermektedir.
-2019 yılından beri ebis sistemiyle birlikte hayatımıza yeni giren betondan alınan her numuneye ücretini ödediğimiz çiplerden koyuyoruz. Çipe her sene ciddi oranlarda zam geliyor. Masraflarımız ciddi oranda artıyor.
-Laboratuvarlar sayılarına kota uygulaması başladığından beri birçok ilimizden beton numune ücretlerinin astronomik oranda zamlandığıyla ilgili şikayetler alıyoruz. Laboratuvarlar kendi aralarında anlaşarak fahiş fiyatlar belirliyor yapı denetim kuruluşlarını zora koşuyorlar. Laboratuvar bedelleri yapı denetim hizmet oranı düşürülmeden üzerimizden alınmalıdır.
-Projelerini denetleyerek eksiklerini söylediğimiz için bazı müelliflerden ciddi tepkiler görüyoruz ve işleri üzerimizden düşürülebiliyor. Bununla ilgili müellife herhangi bir ceza uygulanmıyor. Bazı yapı denetim kuruluşları işlerinde hassas oldukları için bazı bölgelerden aforoz ediliyor iş atansa dahi müellifler tarafından proje ve evraklar ulaştırılmıyor. İş yapı denetim kuruluşunun haberi bile olmadan düşürülüyor.
-Müteahhitlerden yapı denetim ücretlerinden indirim teklifleri istendiği şikâyetleri tarafımıza iletiliyor. Ayrıca bazı müteahhitlerin ise imar aykırılıklarına göz yumulması durumunda işin verileceğini aksi takdirde düşürüleceği yönünde yapılan teklifler üyelerimizden gelen şikayetler arasında bulunmaktadır.
-Çoğu şantiyelerde mevzuat gereği teslimlerimizde, kontrollerimizde ve betonlarda hazır bulunması gereken şantiye şeflerini göremiyoruz. Maalesef şantiye şefliği çoğu şantiyede kâğıt üzerinde kalmaktan öteye gidemiyor.
Görüldüğü üzere müteahhitlerin iddiaları tamamen kendi açılarından sorunları yansıtmakta fakat yapı denetim kuruluşlarının içinde bulunduğu durum da hiç iç açıcı gözükmemektedir.
Fakat ne olursa olsun sistemin aksayan yönlerinin düzeltilmesi tüm sektör paydaşlarının aynı masa etrafında oturarak açık ve şeffaf şekilde konuşması ve somut çözüm önerileriyle Bakanlığımıza beraber gitmemiz ile olacaktır.
Biz Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği olarak yapı denetim sisteminin sorunlarının çözülmesi için çağrıldığımız her platformda bulunacağımızı buradan belirtmek isteriz.
Tayfun GÜCENMEZ
İnşaat Mühendisi
Yapı Denetim Kuruluşlar Birliği Derneği
Genel Başkan