Eskişehir'de bir daireyi kiralamak biri, ev sahibiyle anlaştı. Maddi durumunun iyi olmadığını iddia eden kişi, kira bedelini daha sonra ödeyeceğini söyledi. Ev sahibinin ikna olmasıyla iki taraf kira sözleşmesi imzaladı. Ardından ev sahibi, kiraya verdiği dairenin boş olduğunu anladı. Kiracısına ulaşamayan ev sahibi, dairesinde bulunan kombinin de yerinde olmadığını fark etti.
Ev sahibininin şikayet etmesiyle gerçekleşen incelemede sözleşmede beyan edilen kimlik numarasının kiracıya ait olmadığı ortaya çıktı. İncelemede, kimlik numarasının kayıtlı olduğu bir kişinin de bulunmadığı ortaya çıktı.
Polis ekiplerinin araştırması üzerine ulaşılan kişiyle ilgili Eskişehir 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme, sanığı hırsızlık suçundan hapis cezası verildi. Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 2'nci Ceza Dairesi ise yerel mahkeme kararını bozdu.
KARARDA
Sanığın beyan ettiği kimlik numarasının herhangi bir kişiye ait olmadığı belirtilen Dairenin kararında, sanığın baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydedildi.
Gerçek kimliğini saklayıp hileli eylemlerle müştekinin iradesini fesada uğratan sanığın daireyi teslim aldıktan sonra kombiyi söküp götürmesiyle menfaat temin ettiği belirtilen kararda, sanığın eyleminin Türk Ceza Kanununun 157/1'inci maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ortaya çıktı.
Kararda, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden hırsızlıktan hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği açıklandı.