Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, katıldığı bir televizyon programında Kentsel Dönüşüm Yasası ile ilgili merak edilen konuları açıkladı.
Yaptığı açıklamasında Türkiye'nin deprem ülkesi olduğuna vurgu yapan Bakan Özhaseki, "Eğer bizler kentsel dönüşümü hakkıyla yaparsak emin bir vaziyette konutlarımızda yaşayabiliriz" ifadelerini kullandı.
O EVLERE 8.5-9 ŞİDDETİNDEKİ DEPREMDE DE BİR ŞEY OLMAZ
Aydınlık Gazetesi'nden Gözen Esmer'in haberine göre; Bakan Mehmet Özhaseki, yeni kentsel dönüşüm yasası ile herkese en yakınında konut vermeye çalıştıklarının altını çizdi.
Özhaseki, Türkiye'de 500 civarında hareketli fay hattı olduğunu dile getirdi ve "Hiç kimse kendisini emin görüp rastgele binalar yapmasın. Bu ülke deprem ülkesi. Her ne yapıyorsak şu gerçeği bilip davranmalıyız" açıklamasında bulundu.
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın çok koyu renkte olmasının nedeninin hareketli fay hattı olmasından dolayı olduğunu belirten Bakan Özhaseki, yapılması gereken bir şeyin olduğuna, onun da kentsel dönüşüm olduğuna vurgu yaptı.
Özhaseki, "Eğer bizler kentsel dönüşümü hakkıyla yaparsak emin bir vaziyette konutlarımızda yaşayabiliriz. 1999 depremi olduğunda mevzuatta değişikliğe gidilmiş. 2001'de yapı denetim firmaları gereğini yerine getirmiş. Yeni mevzuata göre statik hesaplarına uygun bir şekilde bina inşa edilmişse, herkes bu evlerde rahatça oturabilir" dedi ve 8,5-9 şiddetinde bir deprem bile olsa hiçbir sorun olmayacağını söyledi.
REZERV ALAN NE ANLAMA GELİYOR?
Kentsel Dönüşüm yasasında en çok itiraz edilen maddenin rezerv alan olduğunun altını çizen Bakan Özhaseki, yeni yerleşim alanı ifadesinin şehrin dışında kalan bir alan şeklinde algılandığına, bu yüzden böyle bir tabir kullandıklarına vurgu yaptı.
"Yeni yerleşim alanı deyince şehrin dışında meskun alan gibi algılıyorlardı. Şehrin içerisinde bizim kullanacağımız bir alan varsa bunun ne mahsuru var? Bu tabiri çıkardık, rezerv alanını kullandık" diyen Mehmet Özhaseki, en çok itiraz edilen maddenin bu olduğunu, bunun iyi niyetli olmadığını belirtti.
Bakan Özhaseki, Kentsel Dönüşümde devletin vatandaşın her türlü hakkını karşılamaya çalıştığının altını çizdi ve inşaat yoğunluğunun oluşmaması amacıyla rezerv alanları oluşturmanın şart olduğunun altını çizdi.
"Riskli alanda bir hesap yapılıyor. İçerisinde yer alan herkese bulunduğu yerden konut verelim deyince bir hesap yapılıyor. İki misli inşaat yapılması gerekiyor" diyen Özhaseki, bunun bu kadar yoğunlaştırılmasının doğru olmadığını, yapılması gerekenin çevredeki yerlerden rezerv alanları oluşturmak olduğunu aktardı.
VATANDAŞA KOLAYLIK SAĞLANIYOR
Eskiden mahkemelerin rezerv alan dendiğinde şehir dışı şeklinde baktığına dikkat çeken Özhaseki, "Çevrede hazine alanlarına bakılıyor. Herkese en yakınında konut veren sorunu çözmeye çalışıyoruz. Devlet vatandaşa kira parası ödüyor, inşaatta yardım ediyor, rezerv alan veriyor. Her çeşit hakkını karşılamaya çalışıyor. Bunda bir kötülük yok" açıklamasında bulundu.
Bakan Özhaseki, vatandaşlara her türlü kolaylığın sağlandığına dikkat çekti ve söz konusu açıklamasını "Kanunda açıkça yazıldı, ödeme imkanı olmayanların tapusuna şerh düşülür, konutu verilir. Vatandaş konutuna oturur, ne zaman öderse tapudan bu şerh kaldırılır. Tapudaki şerh parayı ödeyinceye kadar devam ediyor. Satamıyor, kiraya veremiyor, oturuyor. Parası olmayana dönüşümü noktasında da yardımcı oluyoruz. Vatandaşa her çeşit kolaylık veriliyor" diyerek tamamladı.