13 Ekim 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik sektördeki firmalardan tepki çekiyor.
İzmir’deki hafriyat firmalarının temsilcileri Bornova’da bir araya gelip yönetmelikle ilgili eleştirilerini dile getirdi ve çözüm önerilerini sundu. Hafriyatçılar taleplerini 5 maddede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na iletecek.
Yıkım Yönetmeliği’nin sektörde tekelleşmenin önünü açacağını ifade eden Ege Hafriyatçılar Kooperatifi Başkanı ve İzmir Ticaret Odası 68. İnşaat Alt Yapı Müteahhitleri Grubu meclis üyesi Bekir Arduçlu, “Yıkım Yönetmeliği’nde getirilen makas, su püskürtme aracı ve teminat mektubu gibi zorunluluklar meslektaşlarımızı zor durumda bırakıyor. Yönetmelikten dolayı yıkım ruhsatı alınamadığı İzmir’de yıkım faaliyetleri durma seviyesine geldi” dedi.
2 KATLI BİNA BİLE YIKAMAYIZ
Yıkım Yönetmeliğinin 6 ay ertelenmesini, bu zaman zarfında sektör temsilcileri ile iştişare edilerek eksikliklerin giderilmesi gerektiğini ifade eden Arduçlu,, “Yıkım Yönetmeliği bu şekliyle uygulanmaya devam ederse 2 katlı bina bile yıkamayız. Biz yıkım yönetmeliğinin olmasını savunuyoruz. Yıkım firmaları ile hurdacılar birbirinden ayrılmalı. Ancak bu yönetmelik büyük firmaların ayakta kalmasını, küçük firmalarında da piyasadan kaybolmasına neden olacak. Sektör tekelleştiğinde fiyat rekabeti de kalmayacak” ifadelerini kullandı.
MAKAS VE PÜSKÜRTME MAKİNESİ ZORUNLU OLMAMALI
Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik ile yıkım yapacak olan firmalarda makas ve su püskürtme makinesi bulundurma zorunluluğu getirildi. İzmir’de sadece 2 firmada makas olduğunu belirten Bekir Arduçlu sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Makası çok güvenli bulmuyoruz. Makas çok yaygın kullanılan bir yıkım ekipmanı değil. Makasla demiri çekip binadan aldığınızda bitişik nizamlarda yandaki binalara zarar veriyor. Çalışma arkadaşlarımız gerektiğinde makas kiralayabiliyor ancak bir firma yılda en fazla 1 ay makas kullanıyor. Yönetmelik makas kiralamayı bile kabul etmiyor. Yıkım ruhsatı alabilmek için makasın ve su püskürtme makinesinin olmasını şart kılıyor. Su püskürtme makinesi mahalle ortamında kullanıldığında yüksek basınçtan dolayı çevreye çok büyük zarar veriyor. Ayrıca bu makineyi kullanmak için yüksek gerilimli elektrik lazım. Mahalle içerisinde bu elektriği bulup makineyi kullanmak mümkün değil. Bu zorunluluğunun kaldırılmasını veya kiralamanın kolaylığı sağlanmasını talep ediyoruz” dedi.
LÜZUMSUZ BİR YATIRIM
Makaslı makinelerin az kullanıldığına dikkat çeken Arduçlu, "Makas şartı her firmaya bu makinaları alma mecburiyeti getirir ve bu makaslı makinalar her zaman kullanılan makinalar değildir . kiralamak o sektörde iş kapısı açılması demektir aksi taktirde İzmir'de tüm hafriyat firmaları makas almak zorunda kalıp lüzumsuz bir yatırım olacaktır" sözlerine yer verdi.
TEMİNAT MEKTUBU ŞARTI KALKMALI
Yeni yönetmeliğe göre yıkım firmaları Y1,Y2, Y3 olarak 3 ayrı sınıfa ayrılacak. Sınıf başvurusu için istenen şartlardan biri de banka teminat mektubu. Bankadan 1 milyon liralık teminat mektubu almak için 3-4 milyonluk varlığını ipotek ettirmek zorunda kaldıklarını belirten Arduçlu, “Biz üstlendiğimiz her iş için zaten bankadan teminat mektubu alıyoruz. Sınıflandırma için kalıcı bir teminat mektubu istenmesini doğru bulmuyoruz. Teminat oranları çok yüksek. Teminat mektubu şartı kaldırılmalı veya yeniden düzenlenmeli” dedi.
HURDALAR YERİNDE AYRIŞTIRILABİLSİN
Yıkım yönetmeliğinin getirdiği önemli düzenlemelerden biri de yıkılan binalardaki molozların başka bir alana taşınarak hurdalarının ayrıştırılması zorunluluğu getirmesi. İzmir’de moloz döküm sahası sıkıntısını yaşadıklarını belirten Bekir Arduçlu, döküm yeri bulmakta zorlanan firmaların hurdaları ayrıştırdıktan sonra molozu olduğu yerde bırakacağını, bu düzenlemenin uygulamada büyük sorunlara neden olabileceğini ifade etti.