Zor Süreç!

Nurettin Balık

Zor bir süreçten geçiyoruz ülke ekonomisi açısından.

Yüksek enflasyon, yüksek faiz, yüksek kur, yüksek işsizlik…

Ürettiği ürün ya da hizmeti yüksek oranlarda iç piyasa yerine ihraç eden sektörler ya da işletmeler (yüksek kur, yüksek işsizlik bu kesime fayda sağlıyor, yurt içinde satın alma güçleri artıyor)  hariç; toplumumuzun tüm çalışan ve işverenlerin düşük olmasını  istediği tüm veriler, tüm istatistiklerin neredeyse hepsi yüksek. 

Bu ekonomik koşullar altında bazı sektörler bir diğerine oranla çok daha fazla negatif etkilenmektedir. Negatif etkilenen sektörlerin başında elbette gayrimenkul-inşaat sektörü gelmektedir.

Her gecen ay  yeni konkordatolar, iflas haberleri görüyoruz sektörümüzde. Hem kendileri hem kendilerine güvenen arsa sahipleri ya da kendilerinden inşa aşamasında ya da lansman aşamasında gayrimenkul alan vatandaşlar mağdur olmakta bu durumdan.

Sektör olarak içinden geçtiğimiz ekonomik süreci halen daha anlamayıp ya da anlamak istemeyen sektör oyuncuları lütfen riskin azaltılması gereken bu dönemde risklerini artırıp ileride yaşayabilecekleri ve yaşatabilecekleri mağduriyetlere sebep olmasınlar.

“Ayağını yorganına göre uzatmak” diye bir deyimimiz var. İşte aynen de bu deyime uygun hareket etmek zorunda olduğumuz bir dönemden geçiyoruz.

Serbest piyasa ekonomilerinde istikrar, güven  çok önemli bir olgudur. İstikrar ve güven ortamının zarar görmesi ya da azalması durumunda ekonomik verilerdeki bozulmalar ani ve hızlı  gerçekleşir ve bir sarmal halini alma olasılığı yükselir. O yüzden serbest piyasa ekonomilerinde bozulmalar az zaman alırken piyasanın kendi dengesini bulması, istikrar ve güven ortamının sağlanması uzun zaman alır.

Konut satış istatistikleri her ay TÜİK tarafından açıklanıyor. Açıklanan veriler bir önceki aya göre ve bir önceki yılın aynı ayına göre genellikle değerlendiriliyor. 2015 ya da 2016 yıllarının aynı aylarına göre incelediğimizde sektörümüzün bir önceki yılın aynı ayına oranlarına göre daha da daraldığını görüyoruz.

Çalışanlar ve işverenlerin edilgen bir durumda olduğu, 6 ay sonrasını öngörmekte zorlandığımız böyle bir ekonomik dönemde dikkatli olmamız gerektiği, aldığımız risklerimizi minimize etmemiz gerektiğini düşünüyorum.