'Simge Yapıları Güçlendirerek Koruyabiliriz'
İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının yıkılması ile ilgili konuşan İnşaat Mühendisi Mahir Kaplan bir dönemin simge yapılarını güçlendirerek korunabileceğini ifade etti.
Depreme karşı mevcut yapılarda alınacak tedbirler üzerine birçok tespit ve yorumlar yapılıyor. Tam bu yorumların olduğu dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının depreme karşı güvenilir olmadığı ve yıkılması gerektiği tartışmaları gündeme geldi. 1970 yılında yapımına başlanan ve 1980 yılından beri Belediye binası olarak kullanılan yapının dönemin önemli betonarme yapılarından olduğu biliniyor. Deprem sonrası birçok tarihi ve koruma altında olan özel yapılarla ilgili çalışmalar yapan ve Konak Meydanı yapıları hakkında görüşlerine başvurduğumuz koruma uzmanı İnşaat Mühendisi Mahir KAPLAN; "8500 yıllık tarihi geçmişi olan İZMİR’ imiz her dönemde bu coğrafyanın incisi olmuştur. Her döneme ait zengin yaşam kültürü izlerine rastlamaktayız. Kent merkezimizin nerdeyse tamamı kentsel sit olarak koruma altında. Bu sebeple ciddi tedbirler almamız gereken deprem gerçekliğimize karşın alacağımız her kararı bu hassasiyeti de dikkate alarak yapmak zorundayız. İzmir dünya kentleri içinde mevcut tarihi zenginlikleri ile sayılı örneklerden biridir. İzmir Büyükşehir Belediyemizin ve TARKEM’ in ciddi çabaları ile Kemeraltı Unesco tarafından dünya mirası geçici listesine alındı.
Deprem sonrası yapılarda hasar tespiti gözlemsel ve bilimsel teknikler kullanılarak iki ana başlıkta yapılmaktadır. Bir yapının depremde ciddi olarak hasarlı olması durumunda muhakkak gözle görülür sonuçları olmaktadır. Hasar uzmanları bu gözle görülür sorunları daha iyi analiz etmektedir. Gözle görülür hasarların az olduğu veya olmadığı yapılarda da ilerde de olabilecek depremlere karşı tedbir amaçlı olarak bilimsel teknikler kullanılarak performans analizleri , zemin ve malzeme analizleri yapılmaktadır. 2000 yılı öncesi yapılan bir çok yapının bunlara tarihi yapılarda dahil olmak üzere performans analizleri ister istemez yeni deprem yönetmeliklerine göre yetersiz kalacaktır.
Tehlike arz eden yapıların kullanılmaması ve uzmanlarca hazırlanmış projelere uygun olarak yenilenmesi veya güçlendirilmesi en doğru yöntemdir. Tarih boyunca da belirli dönemlerde deprem etkisine karşın birçok yapıda ilave tedbirler alındığını görmekteyiz. Aya Sofya’ nın beden duvarları etrafında yapılan destek payandaları buna çok güzel bir örnektir.
19. Yüzyılın ortalarından başlayıp 20.yüzyılın ortalarına kadar kentimizde özellikle Konak meydanı ve çevresinde Konak Pier Gümrük Binası (1867) , Hükümet Konağı (1868-72) ve Saat Kulesi (1901) kulesi gibi tarihi önemi büyük eserlerle birlikte özellikle cumhuriyet dönemi 1. Ulusal mimarlık akımı örnekleri olan betonarme taşıyıcı sistemli Osmanlı Bankası , Borsa Binası , Vakıflar Bölge Binası , Tekel Baş Müdürlüğü gibi birçok zengin eser inşaa edilmiştir. Bu zengin mimariye sahip eserlerin varlığı sebebiyle ileriki dönemlerde de bu alanda çok özel yapılar çok özel tasarımlarla bölgenin dokusuna uygun olarak yapılmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Binası da dönemi itibariyle özel olarak tasarlanarak yapılmış bir SİMGE yapıdır. 20 yılı aşkındır mesleğimi icra ediyorum . Bahsettiğim yapıların çoğu doğal olarak son dönemlerde ciddi onarım ve restorasyon süreçleri geçirdi. Bu restorasyonlarda yapılarda güçlendirme müdahaleleri de yapıldı. Ancak Belediye Binası yapısında kullanımda olması sebebiyle hep basit müdahalelerle bu süreçlere gelindi.
Son dönemde tartışma konusu olan yıkım kararında bir takım bilgilerin eksik olduğu kanaatindeyim. Bu simge yapının gözle görülür ciddi hasarları yoktur. Mevcut sorunları gönümüz mühendislik bilgileri ve teknikleri kullanılarak rahatlıkla çözülebilir. Yapıyı işim gereği çok iyi tanıyorum . Dış dokusu ve plan şemaları korunarak yapı zemininde ve iç kısımlarda taşıyıcı sistemlerde deprem dayanımı katsayısını artıracak önlemler alınabilir. Özellikle yapı iç kısımlarında kullanım ve çalışan sayısı ihtiyacına göre çok fazla gereksiz yük ve dizayn var. Bunlardan ilk etapta kurtulmak bile yapıyı çok rahatlatacaktır. Buna benzer çok sayıda örnek çalışmalar daha yapım yılı eski yapılarda mevcut. Belediye çalışanlarımızın sayısı ve ziyaretçi sayısı dikkate alındığında yeni belediye binası inşaatı gerekliliğine saygı duymakla birlikte bu simge yapının güçlendirilerek korunması ve işlevsellik olarak daha kültür ve sanat içerikli kullanılması gerektiğine inanıyorum . Belediye Başkanımız Sayın Tunç SOYER’ in belirttiği sembolik belediye ve meclis binası da yapı içerisinde dizayn edilebilir.
Sonuç olarak yapılacak bilimsel çalışmalarla Kentimizin SİMGE si haline gelmiş Belediye Binamız uzun dönemler boyunca korunarak yaşatılabilir. UNESCO tarafından dikkat çeken alanda evrensel bakış açısı ile yapmamız gerekenin bu olduğu kanaatindeyim. " dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.