Sınıftaki Herkes Evin Dışını Çizerdi, Ben Evin İçini Çizerdim
Çocukluğundan beri sanata ve iç mimariye ilgi duyduğunu belirten Lona Mimarlık’ın kurucusu İç Mimar Ezgi Gökçe, resim derslerinde sınıftaki herkes evin dışını çizerken kendisinin evin içerisini çizdiğini belirtti.
Anadolu Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’da bir süre özel sektörde çalışan Ezgi Gökçe, 2016 yılında Lona Mimarlık şirketini Ankara’da kurdu. Son dokunuş mağazası ve iç mimarlık olarak faaliyetlerine başlayan Lona, merkezini daha sonra İzmir’e taşıdı. Uzun yıllar boyunca İzmir’de faaliyetlerini sürdüren Lona Mimarlık, hem yurt içinde hem de yurt dışında çok sayıda projeye imza attı.
Güzel Sanatlar Lisesi mezunu olduğunu, sanatla olan ilişkisinin 13-14 yaşında başladığını belirten Ezgi Gökçe, “Çocukluğumdan beri sanata ve iç mimarlığa çok meraklıyım. Resim dersinde sınıftaki tüm arkadaşlarım evin dışını çizerken ben içini çiziyordum. Hiçbir zaman çatı çizip evin dışını boyamazdım. Her zaman evin içini tasarlardım. Küçüklükten beri istediğim bir meslekti. İç mimarlık eğitimimi tamamlayıp kendi firmamı kurunca firma isminin beni yansıtmasını istedim. Lona, İspanyolcada tuval anlamına geliyor. İç mimaride de sanatta da bir şeyler tasarlamak için zemine ihtiyacınız var” dedi.
Her iç mimarın farklı stili var
Tasarım süreciyle ilgili bilgi veren Gökçe, “Her iç mimarın farklı bir stili vardır. Biz yaptığımız işe daha sanatsal bakıyoruz. İlk önce müşterilerimizi tanıyoruz. İhtiyaç planlarını alıyoruz. İlk başta konsept belirliyoruz. Müşterinin seçtiği konsepte göre iki boyutlu yerleşimlerini yapıyoruz. Her zaman alternatifli gidiyoruz. Proje netleşince 3 boyutlu çizimlere geçiyoruz. Son olarak render alıp uygulamaya geçiyoruz. Bazı projelerde uygulama hizmeti de veriyoruz” dedi.
Bodrum’da çok yoğun çalışıyoruz
Bir dönem cafe-bar tasarımlarına yöneldiğini belirten Ezgi Gökçe, şunları söyledi: “İç mimarlıkta bir alan sınırlaması yok. Alanınızda iyiyseniz gerekli keşifleri, Ar-Ge çalışmalarını yaparak her projede yer alabilirsiniz. Bir dönem cafe-bar ağırlıklı gittik. İzmir’de kokteyl bar açtım. İçeriği çok iyi olmasına rağmen konsepti daha çok beğenildi. Bu projeyle İzmir’de en iyi iç mimari ödülünü aldım. Pandemi sürecinde cafe-barlar kapanıp insanlar evlerinde daha çok vakit geçirmeye başlayınca biz de konut ve villa projelerine döndük. İzmir’deyken Bodrum’dan çok fazla talep gelmeye başladı. İlk başlarda işlerimi İzmir’den yürüttüm. Ancak talep çok artınca Bodrum’a taşındım. 1 yıldır Bodrum’dayım. Bodrum’da çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz.”
Yetenek ve görsel zeka önemli
Tasarımda yetenek ve görsel zekanın çok önemli olduğunu ancak işlevin de doğru kullanılması gerektiğini belirten Gökçe, “Estetik anlamda çok iyi bir şey yaptığınızda yeterli olmuyor. En iyi tasarımlar hem estetik hem de işlevsel olan yapılarda ortaya çıkar. O zaman tasarım değeri oluşuyor” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.