Yeni yıla girilmesiyle beraber sitelerde ve apartmanlarda yeni aidat (gider avansı) miktarları belirlenmeye başladı. Bunun ardından en büyük şikayet konusu aidatlar oldu. İstanbul başta olacak şekilde lüks sitelerin aidatları kiralarla yarışır hale geldi. 

Fahiş aidat istenmesi başta olmak üzere, yapılan zamlardan ve site sakinlerini borç yükü altına sokan bazılarının usulsüz ve lüks olduğu da sık sık gündeme geliyor. 

Milyonlarca vatandaş, site yönetimlerinin hazırladığı bütçeyi kabul etmek, belirlenen fahiş aidatı ödemek zorunda olup olmadıklarını, dava açarak fahiş aidatı iptal ettirip ettiremeyeceklerini merakla araştırıyor. 

İstanbul Barosu avukatlarından Mustafa Şeref Kısacık, kat mülkiyeti hukukunda aidat diye bir kavram olmadığının altını çizdi ve toplu yaşam alanlarında ortak alan, yer ve tesislerin bakım ve onarımı, personel ücretleri gibi giderlerin karşılanabilmesi için toplanan aylık ödemenin isminin ortak gider avansı olduğunu belirtti. 

Aidatların Genel Kurul'da kararlaştırıldığını dile getiren Mustafa Şeref Kısacık, o yıl yapılacak yatırımlar ile demirbaş alımlarının da bu kurulda görüşüldüğünü, bütçe oluşturulduğunu aktardı. 

Bu bütçenin hesaplanmasının ardından, Yönetim Planı'ndaki yasal düzenlemeye, YP’de bir düzenleme yoksa KMK’nın 20. Maddesi’ne göre hesaplanılarak aidatın belirlendiğini vurguladı.

"Ülkemizde aidat artışlarının yönetim tarafından yapıldığına yönelik yanlış bir algı var. Her ne kadar ödenecek aidatın miktarını da belirleyen işletme projesi, çoğunlukla yönetici/yönetim kurulu tarafından hazırlanıyorsa da esas olarak aidat miktarının ne olacağına Kat Malikleri Kurulu karar verir" açıklamasında bulunan Mustafa Şeref Kısacık, kurula katılan maliklerin isletme projesini kabul etmesi halinde, katılmayanların da iptal davası açarak mahkemeden işletme projesinin iptaline ilişkin bir karar alınbmasını sağlamamışsa; aidat zammının herkes tarafından kabul edilmiş olacağına vurgu yaptı. 

Konu ile ilgili açıklamasında "İşletme projesini Yönetim Kurulu hazırlamışsa ve bunu tebliğ alan malikler 7 gün içerisinde itiraz etmemişlerse, o işletme projesi de kesinleşmiş sayılır" ifadelerine yer veren Kısacık, aynı dönemde girdilerde yaşanan yükselişler sebebiyle mevcut işletme projesi yeterli olmazsa, yöneticinin ek bütçe yapabileceğinin altını çizdi. 
Hukuken buna ilişkin hakkın bulunduğunu söyleyen Kısacık, aidata bu şekilde zam yapılabileceğini dile getirdi. 

DAVA AÇILABİLİR Mİ? 

Maliklerin aidat artışına yönelik dava açıp açamayacağına da değinen Kısacık, aidatın Genel Kurul'da belirlenmesi halinde; kararın tebliğ edilmesinden sonra 1 ay ve her koşulda 6 ay içinde dava açılabileceğinin altını çizdi. Ancak Kısacık, burada Genel Kurul'a katılıp aykırı oy verilmiş olmasının gerekliliğine dikkat çekti. 

Aidatı genel kurul belirlemezse, yönetici belirleyebiliyor. Bu kapsamda yöneticinin yaptığı işletme projesinin veya ek bütçenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde yönetime verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebileceğini belirten Kısacık, "İtirazın görüşülmesi için GK toplantısı yapılması istenebilir. GK’da bu bütçe görüşülür. GK’da itiraz kabul edilip yeni bir bütçe yapılabilir. Ya da yöneticinin hazırladığı işletme projesi aynen veya bazı değişikliklerle kabul edilir" dedi ve ancak bunlardan sonra dava açılabileceğini vurguladı.