Girişimcilik günümüz ekonomisinin temel taşlarından birini oluşturuyor. ABD’de başlayan start-up akımı milyar dolarlık şirketler yaratarak bugün Silikon Vadisi olarak bilinen teknoloji şehirlerinin oluşmasını sağladı. Son yıllarda Türkiye’de de başarılı start-up’lar yatırımcı çekerek ekonomimize büyük katkı sağladı. Start-up’ların çoğunluğunu oluşturan dijital ekonomiyi inceleyen OC&C Strateji Danışmanlığı’nın 2018 yılında Google desteğiyle yayınladığı raporunda yer alan verilere göre Türkiye’nin e-ticaret hacmi 2015 yılında yüzde 31, 2016 yılında ise yüzde 24 büyüyerek 10 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Finansal teknoloji sektöründeyse yılda yaklaşık yüzde 14’lük bir büyüme kaydedilerek 15 milyar dolarlık sürekli büyüyen bir sektör elde edildi.

Genç ve eğitimli nüfusu ile Türkiye, pek çok yatırımcı tarafından start-up cenneti olarak ifade ediliyor. 2018 verilerine göre dijital dünyada alışverişi ve yatırımı tercih eden 30 milyonluk bir kitleye sahip olan Türkiye’de ortaya atılan her fikrin akılcı idare ve doğru yatırımcıyla başarıya ulaşması nüfusu yaşlı ve dijitalizasyona uzak pek çok Avrupa ülkesinden daha kolay görünüyor.

‘Start-up’ların ihtiyacı olan her şeyi sunuyoruz’

Kendisi de bir girişimcilik fikri olarak doğan ve bugün 23 ülke, 54 şehir ve 160 lokasyonda faaliyet gösteren hazır ve paylaşımlı ofis sektörünün dünya devi Servcorp’un Türkiye Direktörü Damla Özgönül, “Bugün dünyamıza yön veren pek çok şirket hayatına start-up olarak başladı. Dijitalizasyon çağında sabit ofislere duyulan ihtiyaç giderek azalıyor. Başarıya ulaşan start-up’lar her zaman iyi bir fikre sahip olmalarının yanı sıra başlangıç maliyetlerini düşük tutan ve kaynaklarını iyi kullanan şirketlerden çıkıyor” ifadelerini kullandı. Özgönül, “Başlangıç maliyetlerini ortadan kaldıran, sunulabilecek en hızlı interneti sağlayan, sekretarya, asistan desteği, temizlik ve güvenlik gibi hizmetleri yüksek kalitede ve düşük maliyetli sunan hazır ve paylaşımlı ofisler start-up’ların ihtiyacı olan her şeyi sunuyor” şeklinde konuştu.