Tasarlıyoruz, İnşa Ediyoruz İnşa Etmediğimizi Kontrol Ediyoruz
Mimarlıkta 30 yılı geride bırakan Necdet ve Dürrin Ulema, sadece tasarım yapmadıklarını, inşaat sürecinin de içerisinde olduklarını belirterek, “Tasarladığımız projeleri inşa ediyoruz. İnşa etmediğimiz projeleri de her aşamasında kontrol ediyoruz” dedi.
1987 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Bölümüne ilk tercihi ile giren Dürrin Ulema ile son tercihle yerleşen Necdet Ulema sınıf arkadaşı olarak çıktıkları bu yolda ilk olarak evliliğe daha sonra da iş hayatında ortaklığa uzandı. 1996 yılında Ulema ve Ulema Mimarlık'ı kuran Ulema çifti, 30 yıla dayanan tecrübeleriyle sektöre hizmet sağlıyor.
Okuldan sonra iş hayatına nasıl atıldınız ve Ulema Mimarlık'ın kuruluş süreci nasıl gelişti?
Dürrin Ulema: Okulun son senesinde serbest mimar olarak çalışmaya başladım. O dönemde iyi bir tecrübe elde ettim. Sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Bina Yapım Yönetimi Yüksek Lisans programını kazandım. 2-3 yıl İstanbul hayatım oldu. Tercih ederek İzmir'e geri döndüm. Bu süreden sonra bir şirkette malzeme üzerine çalışmam oldu. Buradaki müşterilerimin talebi üzerine serbest çalışmaya başladım. İşlerim yoğunlaşınca eşim de işinden istifa etti ve 1996 yılında Ulema ve Ulema Mimarlık'ı kurarak beraber çalışmaya başladık.
Necdet Ulema: Öğrenciliğimin ilk yılından itibaren iş hayatına atıldım ve bu süre zarfından itibaren hep çalıştım. Yurtdışı bağlantılı bir şirkette çalışıyorken ayrılıp Dürrin ile birlikte Ulema ve Ulema Mimarlık’ı kurduk.
Yaptığınız işlerden ve geri dönüşlerden bahsedebilir misiniz?
Necdet Ulema: 30 yıllık iş hayatımızda çok farklı projelerin içinde yer aldık. Özellikle tarihimizin yaşatılmasına katkı sağlamak için restorasyon işlerinde bulunduk. Varyant'ta yaptığımız restorasyonda Büyükşehir'in tarihi çevreye saygı ödülünü aldık. Çiftlikten fabrikaya, konuttan taş eve kadar pek çok projenin içinde yer aldık. Teknolojiyi takip ettik. Bu süre zarfında teknoloji anlamında her yeniliği bünyemize ekledik. Müşterilerimizle 30 yılın birikimiyle güven ilişkisi kurduk.
Dürrin Ulema: Biz aslında işverene danışmanlık yapıyoruz. İşverenimiz müteahhit de olsa nihai müşteri de olsa fark etmiyor, hepsi bizim uzmanlığımıza güveniyor. Müşterilerimizle yıllarca farklı projelerinde çalışıyoruz.
Sizi sektördeki diğer rakiplerinizden farklı kılan özellikler nelerdir?
Dürrin Ulema: Öncelikle diğer mimarlık ofislerini rakip görmemek birinci düsturumuz. Bunu işbirliği çatısı altında değerlendiriyoruz. Birbirimizi projelerde destekliyoruz. En büyük artımız bu diyebilirim. Bunun yanında iş disiplinine sahip olmamız ve aldığımız her işi zamanında ve eksiksiz teslim etmemiz bizi ayrıştıran noktalar diyebilirim.
Necdet Ulema: Ulema Mimarlık olarak sürdürülebilirlik ile haşır neşiriz. Bunu yaparken çevreye doğaya uygun çalışıyoruz. Örneğin Bornova'da bir ev yaptık ve orada yağmur hasadı gerçekleştirdik. Mümkün olduğu kadar suyu belli alanda topladık ve en azından o suyun 7 ay yeterli olmasını istedik. Bunun yanında kullandığımız malzemenin geri dönüşümüne önem veriyoruz. Enerjinin mümkün olduğu kadar yaz kış verimli olmasını amaçlıyoruz.
ÇİFÇİLİKTEN MENTÖRLÜĞE...
Ulema Mimarlık dışında sosyal projelerde yer alıyor ve farklı hobilerle ilgileniyorsunuz. Bunlarla ilgili neler söylemek istersiniz?
Dürrin Ulema: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden bir mentörlük programı için destek talebi gelmişti. Ben de çok isteyerek iki senedir Urla'da okuyan mimar öğrencilere mentörlük yapıyorum. Sadece mimarlık anlamında değil hayata dair de yaşadıkları zorluklarda yanlarında oluyoruz. Bunun yanında İzmir Serbest Mimarlar Derneği'nde iki dönem yönetimdeki çalışmalarımdan sonra derneğin başkanlığını üstlendim. 20 yıl çalıştıktan sonra kendimi daha da geliştirmem gerekiyor diyerek bir de açık öğretimden işletme bölümünü bitirdim.
Ruhumu beslemek ve ailemden kalan toprakları tekrardan aktif hale getirmek için çiftçiliğe başladım. Pek çok tarımsal faaliyette bulunmakla beraber en fazla zeytin ve buğday üretiyorum. Yetiştirdiğim buğdayın bir kısmını kendime tam buğday olarak öğütüyorum. Ekşi maya ekmekler üretip yanına da kendi ürettiğimiz zeytinyağından koyarak bir yere gittiğimde hediye olarak götürüyorum ve insanlar çok mutlu oluyor. Bir taraftan ise aşçılık okuyorum. Atıksız mutfaklar-zehirsiz sofralara önem veriyorum. Çocuklarımızı da bu anlayışla yetiştirmeye çalışıyoruz.
Necdet Ulema: Antika olarak belli başlı koleksiyonlarım var. Bunun yanında mimarlık öğrencilerine mesleği öğretmek ve daha donanımlı bir işe girmeleri için 6 arkadaşımla bir atölye kurduk. Öğrenciler bu atölyeden çok şeyler öğrendi. Kendilerine artı değer kattılar. İş stresini atmak ve doğada denizde zaman geçirmek için yıllardır yelken sporuyla ilgileniyorum.
Gelecekteki hedefleriniz nelerdir?
Dürrin Ulema: İlk olarak aldığımız işi eksiksiz ve herkesin mutlu olacağı şekilde bitirmek birinci önceliğimiz. İnandığımız şeyleri yaparak devam edeceğiz.
Necdet Ulema: Yıllarca yaptığımız işlerde müşterilerimizle aramızda bir güven bağı oluştu. Bu güven bağını sürdürmek istiyoruz. Bu bağlamda bundan sonraki süreçte da iyi işlerimizi sürdüreceğiz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.