İzmir depreminde birçok binanın yıkıldığı ve ağır derecede hasar gördüğü hatırlatılan açıklamada, ağır hasarlı binaların tahliye edildiği anlatıldı.

Açıklamada, afet bölgesinde hayatın süratli şekilde normale dönmesi, hızlı bir şekilde barınma ihtiyaçlarının kalıcı olarak sağlanmasının temini ve vatandaşların mağduriyetinin acil giderilmesi zaruretinin doğduğu vurgulandı.

Bu doğrultuda, işin ihalesinin, Kamu İhale Kanunu'nun 21'inci maddesinde yer alan, "Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması" hükmüne uygun olarak, "pazarlık usulü" ile gerçekleştirilmesinin öngörüldüğü belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kamu İhale Kanunu'nda pazarlık usulü ile ihalesi yapılacak işlerde 3 firmadan teklif alınması öngörülmüşken, rekabeti en üst seviyeye çıkarmak için söz konusu ihaleye, iştigal alanlarında uzmanlaşmış, deneyim sahibi, projenin belirlenen niteliklerde ve zamanında tamamlanabilmesini teminen 7 firma davet edilmiştir. Kamu İhale Kanunu'nun 36'ncı, 37'nci ve 38'inci maddeleri çerçevesinde yapılan incelemeler sonucunda geçerli teklifler tespit edilmiş, aşırı düşük sorgulaması neticesinde, en düşük fiyat teklif eden istekliye iş ihale edilmiş, rekabet koşulları en üst düzeyde sağlanmıştır.

Dolayısıyla gerek ihaleye katılan firma sayısı, gerekse ihalede oluşan fiyat açısından, ihale; saydamlık, rekabet, kamuoyu denetimi, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması gibi temel ilkelere uygun olarak neticelendirilmiştir."

Açıklamada, basında yer alan haberin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, kamuoyunun, bu tür yanlış bilgilere dayalı, maksatlı haberlere itibar etmemesi istendi.

Ayrıca ihalenin ilgili kanun ve mevzuat çerçevesinde, her türlü şeffaflık ve rekabet ortamında gerçekleştirildiği, her aşamasının EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu) üzerinden yürütüldüğü ve sonucunun EKAP üzerinden yayımlandığı belirtildi.