Kentsel dönüşüm sürecinde Türk yapı malzemelerinin önemi ve ülke ekonomisine katkılarına değinmeden geçemeyiz. İnşaat malzemelerinde, ülkemiz dünyada rüştünü ispatlamış ve emin adımlar ile dünya pazarlarında yerini alıyor.

Avrupa ve Dünya ortalamasının üstünde büyüme ivmesi yakalamış olduğunu yayınlanan verilerden görüyoruz. Ülkemizdeki inşaat projelerinde de son dönemlerde ithal malzeme kullanımının ciddi bir şekilde azaldığı görülüyor. Başta kamu kurumları ihalelerinde olmak üzere özel sektörde de yerliye olan talep gün geçtikçe artıyor. Yerli ürünlerin tercih edilmesinde Türk inşaat malzemelerinin dünya ile rekabet edebilecek kaliteye ulaşması ciddi etken.

Çevre Şehircilik bakanımız sürekli 15 yıl içerisinde 7 milyon binanın dönüştürüleceğinden söz ediyor. 7 milyon binanın dönüşümüne şimdiden başlandı. Kentsel dönüşüm projeleri bir bir hayata geçiriliyor. Bu binaların dönüşümünde yerli ürün kullanılması sektöre çok büyük bir Pazar alanı oluşturacaktır.

Tesisat, Vitrifiye,  Karo seramik,  ısıtma ve soğutma vb. ürünlerimiz kalitesiyle dünyanın da gözdesi haline gelmiş durumda.

Mimar, mühendis ve müteahhitlerimiz yerli üretime desteklerini artırmak suretiyle, ülke ekonomisine daha etkin şekilde destek olması benzer ürünlerin ithalatını düşürecektir.

Müteahhitlerimizin rüştünü ispatlamış olan yerli ürünlere güvenmesi ve proje şartnamelerinde yerli marka ile sözleşmeler hazırlaması kuşkusuz cari açığa, işsizliğe ve istihdama katkı sağlayacaktır.

Başta İzmir olmak üzere ülkemizdeki riskli yapı stoğunun yüzde 65 seviyelerinde olmasını dikkate aldığımızda inşaat sektörünün uzun yıllar ekonominin lokomotifi olarak kalacağını görebiliyoruz. Ekonominin lokomotifi İnşaat sektörü doğrudan veya dolaylı olarak 300 sektöre can simidi olacaktır.

 Dünyada kalitesi ile tercih edilen yerli ürünlerin ülkemizde tercih edelim, edilmesini sağlayalım.