Yaşam Alanları Mimarı Dokunuşla Daha Hijyenik Hale Gelebilir

Yaşam Alanları Mimarı Dokunuşla Daha Hijyenik Hale Gelebilir

Elips Tasarım Mimarlık Kurucusu Y. Mimar Feza Ökten Koca, virüslerle savaştığımız bugünlerde yaşam alanlarımızı bazı mimari önlemlerle daha hijyenik ve sağlıklı bir hale getirmenin yollarını aktardı.

A+A-

Elips Tasarım Mimarlık Kurucusu Y.Mimar Feza Ökten Koca, virüs salgını ile savaştığımız bugünlerde yaşam alanlarımızı nasıl daha hijyenik ve sağlıklı bir hale getirebileceğimizi aktardı. Mimari tasarımlarda en başta alınacak temel kararların kullanıcı sağlığını büyük ölçüde koruyacağını dile getiren Feza Ökten Koca, öncelikle mekanların gün ışığı alacak ve temiz hava ile havalandırılabilecek şekilde tasarlanmasının önemini vurguluyor.

Bugüne kadar günün koşturmasından evlerimizde geçirebildiğimiz vakitlerin kısıtlı olduğunu, bazı durumlarda olması gereken detayları es geçtiğimizi vurgulayan Y.Mimar Feza Ökten Koca, gerek uykuda gerekse dinlenerek geçirdiğimiz saatlerin sağlığımızı oldukça etkilediğini, her ne kadar günlük yapılan temizliklerle evlerimizin hijyenik olduğunu düşünsek de virüslerin standart bir temizlikle yok olmadığını belirtiyor.

Mimari tasarımda ilk başta alınacak temel kararların kullanıcı sağlığını büyük ölçüde koruyacağını aktaran mimar, öncelikle mekanların gün ışığı alması ve temiz hava ile havalandırılmasını sağlayacak şekilde cephe doluluk ve boşluklarının doğru belirlenmesi gerektiğini dile getiriyor ve ekliyor: “Duvarlarda kullanılan malzemeler de binanın hava almasına engel olmamalıdır, özellikle enerji verimliliği açısından cephelerde kullandığımız mantolama malzeme seçimlerine çok dikkat etmek gerekir, bu malzemeler binanın hava almasına engel olmamalıdır.”

Ev içi mekan yerleşim organizasyonunu yaparken bugüne kadar alışılagelen mekan yerleşiminin sağlık açısından sıkıntılara yol açtığından söz eden Feza Ökten Koca, yatak odalarını düzenlerken, uyuduğumuz mekanda sadece yatağın olması gerektiğini, gardıropların uyunan ortamda olmasının, tekstillerin tozumasından dolayı solunan havanın bozulmasına neden olacağını aktarıyor ve ekliyor: “Bu nedenle mutlaka kıyafetlerimiz kapı ile ayrılmış başka bir mekanda, gardıropların içinde olmalıdır, bu alanlara giyim odası diyoruz. Her ne kadar bu mekanlar lüks gibi görünse de kullanıcı sağlığı açısından bir gerekliliktir.” Bir diğer hatanın da evlerde bulunan banyo sayıları olduğundan bahseden mimar, evde kaç kişi yaşayacaksa mümkün olduğunca o sayıda banyo bulunması gerektiğini, kişisel hijyen açısından bir banyonun maksimum iki kişi tarafından kullanılmasının uygun olduğunu dile getiriyor.

Evlerde çok sık tadilat yaptırmanın ekonomik açıdan kolay olmadığından bahseden Feza Ökten Koca, yine de en az iki yılda bir evleri boyatmanın önemini dile getiriyor. “Aslında boyalarımız kirlenmemiş bile olsa bu karar ev detoksu yapmak için gereklidir. Boya sırasında tüm duvara monte dolapların sökülmesi ve duvarların temizlenmesi sağlanmalıdır. Özellikle mutfak dolapları ve tavana kadar olan gardıroplar sökülmeden boya işlemleri yapılır, ancak evin gerçekten temizlenmesi isteniyorsa her şeyin demonte edilerek ev temizlendikten sonra tekrar monte edilmesi gerekir.” diyen mimar, evde diğer tehlikelerin de paslanmaya başlayan bataryalar, uzun süre kullanılan koltuk ve yataklarda oluşan gözle görünmeyen canlılar, hijyenik özelliğini kaybetmeye başlamış olan vitrifiyeler olduğunu söylüyor.

Ayrıca Feza Ökten Koca, yaşadığımız mekanlarda rutubet düzeyinin de çok önemli olduğunu, çok sıcak ve kuru ortamda uyumanın solunum açısından sıkıntıya neden olabileceğini, soğuk ve rutubetli ortamda da oluşan küfler nedeniyle birçok sağlık probleminin ortaya çıkabileceğini sözlerine ekliyor. Çamaşır ve kurutma makinelerinin de temiz hava alan ayrı bir mekanda yer almasının rutubet seviyesi açısından olumlu olacağını vurguluyor.

Günümüzde alerjinin çok yaygın bir sıkıntı olarak ortaya çıktığından bahseden mimar,  alerji problemleri olan insanların başka rahatsızlıklara yakalanma riskinin daha yüksek olacağını dile getiriyor ve ekliyor: ‘’Yatak odalarımızda kullanacağımız hava temizleme cihazları, özel anti alerjen yastıklar ve nevresimler alerji gelişimini azaltmaktadır. Özellikle yün halılar ne yazık ki alerjik olduğundan kullanımı çok doğru değildir. Kütüphanelerimizde yer alan kitaplarımızın da sık sık çıkarılıp yer değiştirilmesi ve temizlenmesi gerekir, mümkünse kapaklı kitaplıklar tercih edilmelidir. Kapitone döşemelikler toz yuvası haline gelebilmektedir, kullanılmak isteniyorsa çok detaylı temizlenmelidir. Klima filtreleri de sağlık açısından risklidir, mutlaka düzenli bakımlarının yapılması gerekir. Evlerdeki ahşap doğramaların bakımı da çok önemlidir, küf ve böceklenme problemine karşı önlem alınmalıdır. Tüm bunlara ek olarak, evlerde laminat parke kullanımı da sağlıklı değildir, doğal ya da lamine parke tercih edilmelidir.’’

Dışarıda giyilen kıyafetlerle, ayakkabılarla eve mikrop ve virüs taşınabildiğini aktaran Feza Ökten Koca, dış kıyafetlerin havalandırılmasını, ayakkabılarla eve girilmemesini ve mutlaka eve girildiğinde kıyafetlerin değiştirilmesini öneriyor. Evlerde en çok temas halinde olunan noktaların da temizliğine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan mimar, kapı kolları, elektrik anahtarları, mutfak tezgahı, bataryalar, masa ve sandalyeler, anahtarlar ve tabi ki cep telefonlarının dikkatlice temizlenmesi gerektiğini dile getiriyor.

Geleneksel temizlik anlayışımızın değiştiğinden söz eden Feza Ökten Koca, artık temizliğe, öncelikli olarak ellerimizin dokunduğu yerler ve dışarıdan getirdiklerimiz ile başlayacağımızı vurguluyor ve ekliyor: ‘’Temizlik alışkanlıklarımız artık ezberlerimizin dışına çıktı.’’

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.