Yeni İmar Yasası Neler Getiriyor?
Mecliste görüşülen ve bazı maddeleri kabul edilen yeni imar yasası hükümet ile muhalefet arasında tartışma konusu oldu. Peki yeni imar yasası ile neler değişecek? İşte detaylar....
Torba yasa teklifi olan ve 17 farklı kanunda değişikliklerin yapılması planlanan teklifteki düzenlemelerden biri belediyelerin parsel bazlı plan değişikliği kısıtlanıyor. Buna göre yasanın kabul edilmesinden sonra hiçbir belediye parsel bazlı imar değişikliği yapamayacak. Ancak, talep olması durumunda bütün maliklerin rızası alınıp ada bazlı bir değişiklik yapabilecek.
Bu yasada geçerli olan uygulamayla herhangi bir kişi bina yaptıracağı zaman sadece o binanın bulunduğu arsa için değişiklik istenebiliyor ve eğer iktidarda ya da belediyede tanıdığı varsa çevredeki bina yükseklikleri ne olursa olsun kendi parseli için çok katlı izni çıkartabiliyordu.
Konunun uzmanları Ankara ve İstanbul’da etrafına aykırı yükseklikte bulunan gökdelenlerin bu tür parsel bazlı değişiklikle dikildiği belirtiliyor. Muhalefet partileri de iktidarın başta büyük kentler olmak üzere çok sayıda yerde son 25 yılda sayısız imar plan tadilatı yaparak çok katlı binaların yapımına yol açtığını, ancak şimdi belediyeleri kaybedince böyle bir düzenlemeye gerek gördüğünü kaydediyor.
"Belediye gelirleri TOKİ’ye"
Teklif kapsamında ayrıca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından satış ve kira sözleşmesine konu edilen taşınmazlar hariç, mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan arsa ve arazilerin, gerçek veya tüzel kişilerce işgali halinde, TOKİ haksız işgal tazminatı istemeye yetkili olacak.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’a göre karışık gibi görünen bu maddenin ve teklifte bulunan diğer bazı maddelerin basit bir dille anlatımı şu şekilde: "Belediyelerin kendi imar yetkisinde olduğu yerlerde imardan gelen bazı gelirler TOKİ’ye devredilecek."
Türkkan, "İktidarın hazmedemediği nokta siyasi kayıptan ziyade büyükşehir belediyelerinden gelen rantın kesilmesi. Bu, siyasetin finansmanı konusunda AKP’yi çok ciddi anlamda etkilemiş durumda" diye konuşuyor.
Yerel seçim sonuçlarında, AKP’nin 18 olan büyükşehir belediye sayısı 15’e, 30 olan il belediye sayısı ise 24'e düşüş gösterdi. Ankara ve İstanbul gibi önemli gelir kaynaklarının olduğu büyükşehir belediyeleri ise 25 yıl sonra CHP’ye geçti.
Teklif yasalaştığında taşınmaz sahiplerinin malları üzerinde bulunan değer artış payı tutarı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hesabına yatırılacak ve bu gelirler bakanlık ve belediyeler arasında paylaştırılacak.
CHP’nin teklif için hazırladığı muhalefet şerhinde bu madde hakkında "Payın büyük kısmı, gelir ve rant yaratma kapasitesi yüksek belediyeleri kaybeden iktidarın Bakanlık ve genel bütçe için yeni gelir kaynağı yaratması üzerine kurulmuştur. Yerel yönetime aktarılması gereken pay, yarısı ya da yüzde 60’a yakını merkezi yönetime aktarılmak üzere bir tür yeni vergi ihdas edecek biçimde kullanılmıştır" ifadelerini kullanıyor.
TOKİ’nin bu zamana kadar hiç denetlenemediğini söyleyen Türkkan, "Şu anda TOKİ’ye aktaracak kaynak da yok çünkü bütçe açık veriyor, bu nedenle TOKİ’nin de bütçesini artıracak önlemler getiriyorlar. Çünkü TOKİ iş yaptıkça iktidar ve yandaşları para kazanmaya devam ediyor" eleştirisini getiriyor.
"Seçim sonrası yerel yönetim algısı değişti"
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de 31 Mart seçiminin ardından AKP’nin yerel yönetimlere bakışını değiştirdiğini savunuyor. Gürer, "Büyükşehirler seçimle CHP’ye geçtikten sonra AKP’nin meclise getirdiği çoğu teklifte birer ikişer büyükşehirlerin ve belediyelerin yetkilerini merkezileştirme algısı bulunuyor" diyor.
Önemli açıklamalarda bulunan Gürer, daha önce 30'a yakın büyükşehrin oluşturulduğunu ve iktidarın "iddialı bir biçimde merkezdeki yetkilerin yerele yansıtılacağını" vaat ettiğini belirterek, ancak seçimleri kaybedince tersini yapmaya ve yetkileri daha çok merkeze almaya başladığından bahsediyor.
2012'de gerçekleşen değişiklik kapsamında Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van gibi 13 il büyükşehir olmuş ve böylelikle büyükşehir sayısı 30’a yükseltmişti.
Ak Parti : Teklif reform amaçlı
Muhalefetin yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlanarak eleştirilerini kabul etmeyen Ak Parti’li milletvekilleri ise düzenlemenin temel amacının şehirlerde yatay mimariyi hakim kılmak, plansız ve çarpık yapılaşmanın önüne geçmek olduğunu kaydediyor.
Çok sayıda kanunda değişiklik yapması açısından teklifi "kapsamlı bir reform" olarak nitelendiren Ak Parti'li milletvekilleri, bu yasayla tüm planlar ve altyapı ile ilgili tüm verilerin tek bir merkezde toplanacağını, böylelikle tüm belediye ve ilgili her kurumun bu merkezden bilgi alabileceğini savunuyor.
"Kanal İstanbul hazırlıklarının ön aşaması"
CHP'li Gürer, teklifi Kanal İstanbul’la ilgili bir düzenleme olarak ise değerlendirdiklerini belirtiyor. Bu kapsamda CHP, TOKİ'nin oluşturulan ya da meydana getirilecek alanlarda doğrudan yetkili kılınmasını Kanal İstanbul için yapılan hazırlıkların bir ön aşaması oluyor.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, yaptığı açıklamada proje için bazı alanların kamulaştırılması gerektiğinden bahsediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de buna karşı çıktığından bahseden Suna, "Artık kamulaştırma yetkisini merkeze alarak belediyeyi işin içine sokmadan konuyu halletmek istiyor olabilirler" diye konuştu.
İYİ Partili Türkkan ise teklife Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilebilmesi amacıyla hükümete bazı kolaylıklar sunan maddeler olduğunu belirtiyor. Teklifin hükümete proje kapsamında birtakım arazilerin kamulaştırılmasıyla ilgili ve bazı yetkilerin devrinde kolaylıklar getirdiğini iddia etti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.