Yeni Tasarımda Dikkat Etmediklerimiz!
Herkesin kendi durumunu gözden geçirme, bilgisini yoklama ve muhakeme gücünün güncel perspektif uyuşma pozisyonunu değerlendirmesi için birtakım "vesileler" olur. Bu vesileler de insana bilgi edinme, kendini devamlı geliştirme güdüsü aşılar. Öğrencilik dönemlerimiz ve sivil toplum yaşantımızın devamlılığı ile beraber bu sitede böylesine güzel bir "amaç" için bizlere tekrardan bir "vesile" oluştu. Değerli, teknik ve sektörün her katmanından insanların buradan siz İzmirliler'e seslenmesi, benimde böyle bir organizasyon içerisinde olmam ayrı bir mutluluk kaynağı. Bu yüzdendir ki; sizlere inşaat sektörünün kendi alanlarımıza düşen konuları ile buluşacağımız bu köşeden "merhabalar" diyorum.
Ülkemizin lokomotif sektörü olan "inşaat", bu lokomotifin günümüz konjektöründe ana gündem maddesi sizlerde takdir edersiniz ki;"Kentsel Dönüşüm"'dür. Torba yasadan Kentsel Dönüşümü etkileyen unsurları, değişimleri ve detay yönetmelik madde içeriklerini bir sonraki yazıda ele almak kaydıyla bu meseleyi farklı bir açıdan ele alalım.
Bizler son dönemlerde evlerimizi ve şehirlerimizi kendi kültür değerlerimizden bağımsız adeta Batı'dan kopya ederek pervasızca inşa ettik. Geldiğimiz noktada hayatından memnun olmayan, bedbin ve mutsuz nesiller yetiştirmede inşaat sektörü olarak maalesef destekçi olduk. Oysaki milleti oluşturan kültür değerleri ağacın kökleri mesabesindedir. Şayet köklere su vermeyi unutur da ağacın görünen yapraklarını parlatmaya kalkarsak bunun geçici bir parlaklık olduğunu görürüz. Şehir bir medeniyetin ete kemiğe bürünmüş halidir. Madde planında evler, sokaklar, meydanlar olmasına rağmen mana planında ruh vardır, toplum değerleri ve ahlakı vardır.
Kentsel Dönüşümün günümüzün ve önümüzdeki yılların en önemli konularından birisi olacağı ve insanların geleceklerini şekillendireceği hepimizin malumudur. Bu yüzden toplum kesimleri tarafından tartışılıp irdelenmesi gerekiyor ki; uygulamalarda kolaylık ve çabukluk sağlansın. Bu meseleye ticari bakış açısının yanı sıra birtakım sosyal ve kültürel esasları alarak değerlendirme yapmalıyız.
Özellikle şehrimizde; isteyen mal sahiplerine merkezde bulunan arsalarının karşılığında memleketinde daha büyük metrekareye sahip olabileceği konut imkanları devlet desteğiyle sunulabilir. Böylece tersine göç teşvik edilmiş olur. Ada yönetimi oluşturularak mahalle kavramı güçlendirilmelidir. Bu hususta da uygulama karşımıza çıkan, müteahhitleri tıkayan problemler acilen giderilmelidir.
Kentsel Dönüşüm kapsamında yapılan binalarda özelikle yaşlı anne baba ve evlatlarının yan yana veya birbirine yakın dairelerde yaşamasını destekleyecek mimari çözümler üretilmelidir. Evler arası mahremiyete dikkat edilmeli; ses, koku, ve gölgelemeye azami dikkat edilmelidir. Evlerde inanç değerlerine saygılı olunmalı tuvaletlerin yönü ile kıble yönü çakıştırılmamalıdır. Günümüzde yaygınlaşan evcil hayvanlar için uygun mimari çözümler üretilerek nesillerin devamı sağlanabilir. Ayrıca yıkımlarda çıkan molozlar kesinlikle tabiata atılmamalı, işlenerek tuğla yapı malzemesi vb yapılmalı bununla alakalı tesisler daha geliştirilmelidir.
Milletimizi oluşturan ana kültürümüz bize her işte karşılıklı rızanın oluşmasını tavsiye etmektedir. Dolayısıyla da bu düsturu baz alarak müteahhit ve arsa sahiplerine bu güzel öğretide buluşmalarını hep dileyerek, milletçe bu yasayı destekleyerek geliştirmemiz gerektiğini altını çizerek ifade etmek isterim.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.