Şehir Planlamacılar, mimarlar, gayrimenkul danışmanları, inşaatçılar, akademisyenler ve mühendisler İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) bir araya gelerek İzmir’in kentsel dönüşümünü konuştu. Toplantının açılış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketleri sonrasında yaptıkları çalışmaları aktararak, “Deprem sonrasında arama kurtarma ve tahliye çalışmalarına gönüllü arkadaşlarımızla destek sağladık. İnşaat sektörünün bir temsilcisi olarak, bölgede yıkılan binaların neden yıkıldığını yerinde inceledik. Hem Bakanlığımızın hem de bizlerin yapmış olduğu tespitlerde gördük ki, yıkılan binaların yüzde 98’i riskli yapı stokunda olan binalardı. Türkiye’deki riskli yapı stoku yüzde 60 civarında. Bu riskli yapı stokunu dönüştürmek ve güçlendirmek suretiyle ivedi şekilde azaltmamız gerekiyor” dedi.
DERS ALMALIYIZ

1999 Gölcük depreminden sonra Yapı Denetim Sistemi’ne geçilmesiyle birlikte daha kaliteli binaların yapıldığını, ancak sistemin yeterli olmadığını kaydeden Kahraman, “Yapılan birtakım yanlışlıkların olduğunu son depremde hep birlikte gördük. Zemin sıvılaşması olan bölgelerde zemin güçlenmesi istenmeden imar izni verilmiş. Buralarda maalesef binalar blok halinde devrilmiş. Bina aslında yönetmeliklere göre yapılmış ama zeminden kaynaklı yıkılmış. İzmir’de de 2020 yılında bir deprem yaşadık.  Bu depremlerden dersler almamız gerekiyor” dedi. Kahraman konuşmasının devamında, 3 Kasım 2020 tarihinde hazırlanarak 10 başlık halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne iletilen İzmir Ticaret Odası’nın Kentsel Dönüşüme ilişkin görüş ve önerilerini katılımcılara aktardı.
BOZBAY: BİLGİLENDİRME TOPLANTILARI SEKTÖRÜN İHTİYAÇLARINI GİDERİYOR
İZTO Meclis Üyesi Adnan Bozbay ise, kentsel dönüşüm, inşaat teknolojileri ve şehir planlama konularının gayrimenkul sektörünü de yakından ilgilendirdiğini, İzmir Ticaret Odası tarafından düzenlenen ve 49. (Gayrimenkul Faaliyetleri Grubu) Meslek Komitesince talep edilen bilgilendirme toplantıları ile sektörün bilgi ihtiyacının giderildiğine işaret ederek, “21 Mart Salı günü MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) Bilgilendirme Toplantısı, 3 Nisan Pazartesi günü ise Tapu Kadastro Müdürlükleri’nde Uygulanmaya Başlayan Yeni Düzenlemeler konularında Odamızca toplantılar düzenleyeceğiz” dedi.
OKUMUŞ: İLİŞKİLER YENİDEN KURGULANMALI
Toplantıda bir sunum gerçekleştiren İZTO Meclis Üyesi Necmi Okumuş ise, “Depremlerde; Çok katlı toplu konut apartmanlarının yıkılma ve can-kaybı/ölüm oranları, “gecekondu müstakil konutlardan fazla. Riski en aza indirecek en verimli başlıca yöntem, sürdürülebilir yaşam/iş modeli olarak planlanmış şehir merkezleri bölgesel dönüşüm projeleri. Bunun için her kesimin onay vereceği, malik-müteahhit-teknik uzman ilişkisinin yeniden kurgulanması üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
KOZANOĞLU: YANLIŞ İNSANLARIN YAPTIĞI YANLIŞ BİNALAR ÖLDÜRÜR
Katılımcılara İnşaat Teknolojileri hakkında bilgilendirme yapan İzmir Ekonomi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, “Deprem öldürmez bina öldürür sözünü doğru bulmuyorum, yanlış insanların yaptığı yanlış binalar öldürür. Bu yüzden insanlarımızı yanlış bina yapmama konusunda eğitmemiz lazım. Binalarımızın sağlam ve güvenli olduğundan emin olduğumuz bir düzen kurmalıyız” dedi.
KOZANOĞLU: DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLARI DÜZELTECEĞİZ
İyi ve doğru bir mühendisin, zemini iyi tanıyarak her yere bina yapabileceğinin altını çizen Kozanoğlu, “Alsancak’a, Bostanlı’ya sağlam bina yapamam diye bir şey yok. Doğru bir mühendislikle her türlü zemine bina yapabiliriz. Zemin katlara dükkan yapılması da aynı şekilde. Yapılmaz diye bir şey yok, mimarisi doğru, yapısal statiği sağlam olduğu sürece her şeyi yapabiliriz. Doğru bildiğimiz bu yanlışları yeni uygulamalarla, yeni yönetmeliklerle azaltarak ilerleyeceğiz” diye konuştu.
GÜLEROĞLU: TEYİTLİ İLAN VERİLMELİ
Yaşanan deprem felaketinin ardından meslektaşlarının sorumluluğunun arttığına dikkat çeken İzmir Emlakçılar Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, “Gerekli araştırmayı yapmadan, depreme dayanıklı, deprem bölgesinde değil diyerek ilanlar veriyoruz. Bu bilgileri teyit etmeden yazmamalıyız. İnşaatın yapılışı ile ilgili bilgi sahibi olmadığımız bir yere depreme dayanıklı diyemeyiz. Bu bizleri müteahhitin ceza almadığı, emlakçının ceza aldığı bir pozisyona düşürebilir. Vereceğimiz ilanlarda bunları ortadan kaldırmalıyız. Burası depreme dayanıklı mı sorusuyla karşılaştığımızda, vatandaşı ilgili mercilere yönlendirmeliyiz” dedi.

Kaynak: Ticaret Gazetesi