Yüksek faiz-düşük döviz politikasını benimseyen TCMB başkanı Murat Çetinkaya cumhurbaşkanlığı kararı ile görevinden alınarak yerine düşük faiz politikasını benimseyen Murat Uysal getirildi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığı yıllardır tartışma konusu. Cumhurbaşkanının cumartesi günü Merkez Bankası başkanını görevden alması TCMB’nin bağımsızlığı ile ilgili endişeleri yeniden gündeme getirdi.

Vatandaşın ve iş dünyasının çıkarının olduğu yerde bağımsızlığın hükmü ortadan kalkar.

Merkez Bankası yönetimi içerisinde faiz oranlarının sabit tutulmasını savunanlar da var, faizin düşürülmesi gerektiğini savunanlar da.

Cumhurbaşkanı ve hükümet ise aylardır politika faizlerinin düşürülmesinin gerektiği yönünde TCMB başkanına baskıda bulunuyordu.

Geçtiğimiz aylarda faiz indirimi yapmayan TCMB başkanı Çetinkaya yaşanan tüm olumlu gelişmelere ve ekonomik göstergelerdeki iyileşmelere rağmen temmuz ayında da faizleri sabit tutmayı planlıyordu.

Çetinkaya’nın temmuz ayında da faiz indirimine gitmemesi yönündeki tavrına karşı Cumhurbaşkanlığı’ndan müdahale geldi ve görev süresi dolmadan başkanlıktan alındı.

Çetinkaya’nın yerine faiz indirimini savunan Murat Uysal getirildi.

***

Serbest piyasaya ve bağımsız bir kuruluş olan TCMB’ye çok fazla müdahale etmek doğru değildir belki ancak reel sektörün ve halkın talep ve beklentileri de göz ardı edilemez.

Yüksek faiz oranlarından dolayı reel sektör çok zor bir süreç geçiriyor.

Üretim ve istihdamdaki düşüş dövizdeki yükselişin değil, faizdeki yükselişin eseridir.

Yüksek dövize rağmen iş yapılabilir, ancak yüksek faizde iş yapılmaz.

Yüksek döviz ülkeyi fakirleştiriyor, yüksek faiz ise üretimi, istihdamı düşürüyor.

Yüksek faizli bir piyasa gerçeğinde kimse yatırım yapmıyor. Herkes mevduata yöneliyor.

****

Merkez Bankası başkanının görevden alınması kararı doğru olmasa da gerekli bir karardı.

Dünya genelinde ekonomik iyileşme anlamında güzel gelişmeler yaşanıyor.

 FED, Avrupa, Rusya ve Japonya merkez bankalarının faiz indirimi sinyali vermesine, üstelik enflasyon rakamlarının 15,72’ye düşmesine rağmen Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmemesi kabul edilebilir bir şey değildir.

Tüm bu gelişmeleri göz ardı ederek halen faizlerin sabit tutulması reel sektöre ihanettir.

Eğer bu ülkenin gelişmesini istiyorsak, bu ülkede üretimin artmasını ve işsizliğin düşük seviyelere gelmesini istiyorsak faizleri indirmekten başka hiçbir çaremiz yok.