Yüksek Döviz Zarar Vermez, Yüksek Faiz Zarar Verir!
İnşaat sektörü 2021 yılına yüksek faiz oranları ve pandeminin gölgesinde girdi.
Kısıtlamalar nedeniyle ekonomik daralma devam ederken konut satışlarında durgunluk yaşanıyor.
2020 Haziranında olduğu gibi bir faiz indirimi hamlesi gelmezse ekonomi 2021 yılını da zor koşullar altında geçirecek.
İnşaatçılar önünü göremediği için yatırımlarını ya askıya aldı, ya da ağırdan alıyor.
Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaattaki yavaşlama 200’den fazla sektörün de daralmasına ve istihdam kaybına neden oluyor.
İnşaat sektörü 2018 krizi öncesinde 2 milyondan fazla insanı doğrudan istihdam sağlarken bu rakam yarı yarıya düşmüş durumda.
İstihdamın artması ve 200’den fazla sektörün canlanması inşaat sektöründe yeni yatırımların başlamasına bağlı.
Yeni yatırımların başlaması da faiz oranlarının düşmesine.
***
2018 krizinde gördük ki bu ülkenin ekonomisine yüksek döviz oranları değil yüksek faiz oranları zarar veriyor.
Faiz oranlarındaki düşüş yastık altı birikimi de ekonomiye kazandırıyor.
Bunu haziran ayındaki faiz indirimi uygulamasında net bir şekilde gördük
Kamu bankalarının konut kredisi faiz oranlarını 0,64 seviyesine indirmesi ile haziran ve temmuz ayında 419 bin 369 konut satıldı.
140 milyar TL’lik konut satışı yapıldı. Bu satışlarda 47,5 milyar lira kredi kullanıldı. Geriye kalan 93,5 milyar TL vatandaşın birikimi ve yastık altı tasarrufuydu.
Faizlerdeki düşüş yastık altı tasarrufların da ekonomiye kazandırılmasını tetiklemiş oldu.
Kamu bankaları bu faiz oranıyla zararına kredi vermiş oldu ancak bu sayede devletin tapu harcı geliri 2020 yılında rekor seviyeye ulaşarak yılın ilk 11 ayında 16 milyar 533 milyon TL oldu. Devlet bu satışlar sayesinde kurumlar vergisi, gelir vergisi, SGK primi, Harçlar vb. gelirlerini de artırmış oldu.
Tabiri caizse devlet parayı bir cebinden çıkardı, diğer cebine koydu. Bu arada kazanan da reel ekonomi oldu.
Faiz indirimlerinin etkisiyle inşaat ruhsatı alınmış çok sayıda projenin de inşaatı başladı. Yeni iş ve istihdam alanları sağlandı.
***
Hazirandaki faiz indirimi bize net bir şekilde şunu gösterdi ki ekonomik kalkınmanın tek şartı düşük faiz.
Yüksek dövizde sadece ithal ürünlerin enflasyon baskısı artıyor.
Yüksek faizde ise reel ekonomi zarar görüyor. Yatırımlar duruyor. Üretim ve istihdam düşüyor, enflasyon hızlı bir şekilde yükselişe geçiyor.
Üretmenin ve büyümenin yolu düşük faizden geçiyor.
2021 yılında faiz oranları düşerse yatırımlar artar, ekonomimiz büyümesini sürdürür.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.