Yüksek Maliyet ve Yüksek Faiz Vatandaşın Konut Sahibi Olmasını Engelliyor
Müteahhitler Federasyonu Genel Sekreteri Ferhat Özmen, inşaat maliyetlerindeki fahiş fiyat artışları ve konut kredi faizlerinin yüksek olmasından dolayı vatandaşın konut alamadığını söyledi.
2018 ekonomik krizinden sonra inşaat yatırımları yavaşladı. 2020 yılının haziran ayında 0,64 faiz oranının etkisiyle konut stoklarını tüketip yeni yatırımlar için atağa geçen inşaatçılar bu kez de maliyet krizi yaşadı. Hem yüksek maliyetler hem de konut kredi faiz oranlarının yeniden yükselmesi ile yatırımlar tekrar beklemeye alındı. 2021 yılında tedarik konusunda küresel çapta sıkıntılar baş göstermeye başladı. Emtia fiyatlarındaki yükseliş inşaat maliyetlerine yansıdı. Demirden çimentoya, PVC’den yalıtım malzemesine kadar neredeyse tüm inşaat malzemelerinde fiyatlar yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdi. İnşaat maliyetlerindeki artışlar müteahhitlerle malzeme üreticilerini karşı karşıya getirdi. Özellikle çimentocuları hedef alan müteahhitler Türkiye genelinde 15 günlük iş bırakma eylemi uyguladı. Çimentocular ve diğer inşaat malzemecileri girdi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle zamların kaçınılmaz olduğunu ifade ederek kendilerini savundu. Müteahhitler ise ihracattaki yüksek talep nedeniyle malzemecilerin iç piyasada fiyatları artırdığını, fiyat artışlarının maliyet artışlarının çok üstünde olduğunu söyledi. İnşaat maliyetlerindeki artış ise en çok tüketicileri etkiledi. Artan konut fiyatları ile vatandaşın ev alma hayalleri suya düştü.
Alt ve orta gelir grubu artık ev alamıyor
Konuttaki fiyat artışının nedeninin inşaat maliyetlerindeki fahiş fiyat artışı olduğunu belirten Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Genel Sekreteri ve İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Ferhat Özmen, federasyon olarak fiyat artışlarına karşı mücadele verdiklerini söyledi. Fiyat artışlarına karşı mücadele etmeye devam edeceklerini ifade eden Özmen, “İnşaat maliyetlerindeki zamlar konut fiyatlarına yansıyor. Zaten alım gücü düşük olan vatandaşlar için konut fiyatları daha da ulaşılmaz oluyor. Buna bir de konut kredisindeki yüksek faiz oranları da eklenince vatandaşın ev sahibi olma imkanı kalmıyor. Alt ve orta gelir grubu artık ev alamıyor. Son 3 yıldır yeterli miktarda konut üretilmediği için arz sorunu oluştu. Özellikle İzmir’de insanlar kiralık ev bulamıyor. Depremden dolayı yeni konutlara olan talep arttı ancak maliyetler yüzünden üretim yapılamıyor. Piyasada çok ciddi bir arz sıkıntısı var” dedi.
Kentsel dönüşümü engelliyor
Ferhat Özmen maliyet artışlarının kentsel dönüşümü de olumsuz etkilediğini, sürekli artan maliyetler yüzünden müteahhitlerin kentsel dönüşüm projelerine teklif dahi vermediğini söyledi. Özmen, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Maliyetlerin her gün arttığı bir dönemde gerçekçi maliyet analizi yapmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Aynı zamanda inşaat uzun soluklu bir iş olduğu için işin başlangıcı ve bitişi arasında da fiyat istikrarını tutturmak mümkün değildir. Burada yapılması gereken doğru yönetim; maliyet artı müteahhit kazancı yöntemidir. Bizler yapı üreticileri olarak sağlıklı yapı yapma konusunda gelişen çözümleri desteklemeye, yeni çözümlerin üretilmesine katkı vermeye devam edeceğiz. Fakat özellikle karar vericilerin, ilgili kurumların; insan yaşamını merkeze alarak sağduyulu davranmaları ve ilgili yönetmelikleri pratik bir şekilde üretme konusunda daha aktif rol almaları esastır. Depreme dayanıksız binaların envanterinin çıkarılması, dönüşüm için vatandaşın bilgilendirilmesi gerekir. Belediyelerin bu işi koordine etmesi ve köprü görevi üstlenmesi elzemdir. Hasarlı konut sahipleri kapı kapı müteahhit gezip teklif almaya çalışıyor. Müteahhitler imar durumu, zemin etüdü, projesi olmayan ve her gün maliyetlerin abartılı bir şekilde arttığı bu dönemde teklif dahi oluşturamamaktadır.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.